Bitlis'in Ahlat ilçesindeki tarihi Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda başlayan kazı, restorasyon, konservasyon çalışmaları ile bu yıl ağırlıklı olarak yıkık mezar taşları ayağa kaldırılacak.
Boyları 4,5 metreye kadar varan, üzerindeki yazı ve şekillerle her biri sanat eseri niteliği taşıyan mezar taşlarını bünyesinde barındıran tarihi mezarlıktaki restorasyon çalışmaları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Karahan başkanlığında başladı. Dünyanın en büyük İslam mezarlığı ve Anadolu'nun Orhun Abideleri olarak da nitelendirilen Ahlat Selçuklu Mezarlığı'ndaki yıkık taşları kaldırmak, üzerlerindeki likenleri temizlemek ve taşların üzerindeki yazıları okumanın da bu yılki görevleri arasında olduğunu anlatan Prof. Dr. Karahan, "Bu yıl 21 Mayıs'ta ekibimizle birlikte kazı çalışmalarına başladık. Şu ana kadar yağmur yağışının fazla olmasından dolayı ekibimizi fazlalaştıramadık. Şu anda 30 kişiyiz ama 50 kişinin üzerine çıkmayı düşünüyoruz. Her yıl olduğu gibi 210 dönümlük mezarlığımızın kötü görünümden arındırılması için ot temizliğiyle başladık. Daha sonra da anlaşmış olduğumuz restorasyon firmasıyla yerde yatan kuzey batı dediğimiz bu bölümde ekibimizle birlikte çalışmaya başladık. Ağırlıklı olarak bu taşların ayağa kaldırılmasına önem vereceğiz, ama bir de yeni müzeden Emir Bayındır Kümbeti'ne doğru giden ana yolun etrafında dağılmış olarak kalan, tepelerden aşağı doğru kayan olan mezar taşlarını, sandukaları ve akitleri düzenlemeyi bu yıl planlıyoruz. Vaktimiz yettiği müddetçe devam edeceğiz. Yıkık taşları kaldırmak, üzerlerindeki likenleri temizlemek ve taşların üzerindeki yazıları okumak bu yıl ki görevlerimiz arasında devam ediyor ama jeoradar taraması yaptığımız yerlerde de bir metrelik, iki metrelik derin kazılar yapmaya çalışacağız dedi.
Bu yıl sistematik olarak çalışmaları yürüteceklerini dile getiren Karahan, Bu alanda hemen hemen yok denecek kadar mezar görünüyordu. Aslında yerin altında olan, otların arasında yerde yatan vaziyette 250-300 taşın sadece yer üstünde olduğunu düşünüyoruz. Bunları geçen yıl DAP'ın katkılarıyla, Bakanlığımızın da destekleriyle 30 tanesini ayağa kaldırmıştık. Bu yıl 30 tanesine devam ediyoruz. Şartların el vermesi halinde bunu 100'e tamamlamayı düşünüyoruz. Yeni bir mezarlık bölümüne büründü burası" diye konuştu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Karahan, taşlar üzerinde genel anlamda taşı yapan usta, burada yatan meftun kişi, güzel geometrik, bitkisel, palmef ve ejder motiflerine rastladıklarını, ama en önemlisi de Kur'an-ı Kerim'den ayetler, hadisler ve ölüye söylenebilecek öbür dünya ile ilgili bazı sözlerin karşılarına çıkan en önemli bilgiler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karahan, "Bulunduğumuz bölgede aşağı yukarı 13. yüzyılın sonlarına doğru buralarda, Ahlat civarlarında meydana gelen büyük depremde vefat eden çok kişinin bir araya gömüldüğünü gördüğümüz bir alan var. Burada dede, torun, o günün ünlü isimlerinin de bir kaç mezarının olduğunu gördük. O da bu yıl ki çalışmalarımız arasına katıldı. Önümüzdeki dönemde de biraz daha bunları kuvvetlendireceğiz. Çalışmalarımız 12 ay devam ediyor. İklim şartlarına göre sahada ve laboratuvar çalışmalarımız sürüyor. Bu yıl bir aksilik olmazsa kasım ayının sonuna kadar arazide kalmayı düşünüyoruz. Geçen yıldan bize yardım eden DAP'a, Cumhurbaşkanımıza, Kültür ve Turizm Bakanımıza ve bakanlığımızın çok kıymetli personellerine, Müzeler Genel Müdürlüğü ile Van'daki Ahlat'taki üniversitemiz, kaymakamlığımız, belediyemiz, müzemiz ve siz basın mensuplarına katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.