Uluslararası Kriz Grubu'ndan (International Crisis Group) uzman bir beyin takımı, Türkiye'nin Kürtlere dil kullanımında, yerel yönetimlerde, kimlikte ve siyasi temsiliyette eşit haklar vermesini öneren bir rapor hazırladı. Uzman ekibin hazırladığı raporda, "Kürdistan İşçi Partisi (PKK) militanları ve devlet arasındaki şiddet, Haziran 2011'den beri en az 870 insanın ölümüne neden oldu ve bu 90'lı yıllardan beri ulaşılmayan bir seviyedir" denildi.
Diyarbakır odaklı hazırlanan raporda ICG, hükümete; Kürt toplum liderleriyle güven sorununun aşılması, Kürt dil haklarını geliştirmek ve özerklik-yerel yönetimler üzerine tartışmak, düşünmek için öneriler sunuyor. "Kürt kimliğinin resmiyette tanınması, ana dilde yargılanma ve eğitim hakları öncelliktir" denilen raporda, Kürtçenin seçmeli ders olarak okullarda okutulmasını yetersiz bulunarak, Başbakan Erdoğan'a daha fazlasını yapma çağrısı yapıldı.
Raporda, "Kürtlerin çok büyük kısmı sadece anadilde eğitime sıkı sıkıya bağlı değiller, onlar ayrıca siyasi haklar da istiyorlar. Kürtler, daha adil, siyasi temsiliyet, özerklik, anayasa ve kanunlarda her türlü ayrımcılığa bir son verilmesini istiyor. Resmi kurumlardaki ve mahkemelerdeki Kürtçe yasağı, hizmete ve adalete eşit ulaşım imkanını baltalıyor. Kürtler, kitlesel tutuklamalara ve 'terörizm' ile suçlanıp hiç de şiddet uygulamayan aktivistlerin mahkeme öncesi uzun tutuklu kalmalarına bir son verilmesi gibi yasal reformlar da talep ediyorlar" denildi.
