Mersin Leyla'yı bağrına bastı
Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiden Leyla Şaylemez Mersin'de yüz bine yakın kitle tarafından "Biji Serok Apo" ve "Şehit namırın" sloganları ile defnedildi.
18 Ocak, 2013 14:29
•Güncelleme: 18 Ocak, 2013 14:29
Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiden Leyla Şaylemez Mersin'de yüz bine yakın kitle tarafından "Biji Serok Apo" ve "Şehit namırın" sloganları ile defnedildi.
MERSİN - Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiden Leyla Şaylemez için Mersin'de düzenlenen cenaze törenine binlerce yurttaş katıldı.
Binlerce araçlık konvoyla Adana'dan Tarsus'a oradan da Mersin'e getirilen cenaze, Toroslar ilçesine bağlı Mevlana Mahallesi'nde bulunan Nur Camisi'ne getirildi. "Bi milyonan kurd di riya we de dimeşin", "Ya Önderlikle özgür yaşam ya da hiç" ve "Sözümüzdür anılarına bağlı kalacağız" pankartı ve "Em komkujiyê şermezar dikin" dövizi açan kitle, "Biji Serok Apo", "Bê Serok jiyan nabe", "Şehid namirin" ve "Ey şehid riya te riya me ye" şeklinde slogan atan attı. Cenaze dini vecibelerin ardından kadınların omuzlarında cenaze aracına yüklenerek, Yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Güneykent Mezarlığı'na doğru ilerleyen ve uzunluğu 2 kilometreyi geçen kitlenin alanda toplanması yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Yol boyunca sarı, kırmızı, yeşil flamalar açan kalabalık kitleyi polis uzaktan takip etti.
Cenazenin Mersin'e girişinden itibaren havadan izleyen helikopterler, kitle üzerinde uçuşlarını sürdürdü. Cenazeye BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak'ın yanı sıra Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, kentte bulunan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Kürt sanatçı Delila'nın sık sık parçalarının çalındığı törende kadınlar göz yaşlarını tutamadı. Törende BDP Mersin İl Eş başkanları Heybet Geçkin ve Halis Ernarici birer konuşuma yaptı. 'Öcalan'ın araladığı kapıdan geçmek için cam kırıkları ile dolu bir odadan yürüyoruz'Ardından kısa bir konuşma yapan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Başımız sağ olsun. Leylamızla gurur duyuyoruz. Bundan sonra hiç bir kardeşimizin kurşunlanmış bedeninin hiçbir yere gitmesini istemiyoruz. Barış istiyoruz. Kardeşlik istiyoruz. Acaba bu sesimizi bir yerlere gidecek mi?" dedi. "Dün Kürdistan'ın başkentinde kadınlar ve Kürt halkı barışa hazırız dediler. Sizde hazır mısınız?" diye soran Kürkçü'ye kitle hep bir ağızdan "Evet" diye cevap verdi. Kürkçü, "Yeni sürecin barış ile sonuçlanmasını kalpten istiyoruz. Ama bunun için her gün toprağa Kürt gençlerinin düşmesine gerek yok. Sayın Abdullah Öcalan'ın açtığı kapıdan, araladığı kapıdan geçmek için cam kırıkları ile dolu bir odada parmaklarımızın ucu ile ama düşmeden yürüyoruz. Mutlaka özgür olmadan barış olmayacağını herkes biliyor. Size söz veriyoruz. Sizin özgürlüğünüzü sağlamaya ant içiyoruz. Leylalara söz veriyoruz. Tüm şehitlere söz veriyoruz. Kürt halkı; başınız sağ olsun, Türkiye halkları; başınız sağ olsun. Barış daimi olsun" diye kaydetti. Kürkçü'nün ardından BDP Milletvekili Mülkiye Birtane kısa bir konuşma yaptı. 'Barış olmazsa, ...'Birtane'nin ardından konuşan Leyla Şaylemez'in babası Cumali Şaylemez, alanda bulunan kadınlardan katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi için zılgıt çekmesini istedi. Başbakan Erdoğan'a seslenen Şaylemez, "Tayip Erdoğan ikide bir diyor ki; 'Biz terörü bitireceğiz' 8 çocuğum ve 7 torunum var. Bugüne kadar hiç savaş istemedik. Leyla da kimseye silah sıkmadı. Fakat barışın sesini duymak istemediler. Bak barışın sesini duymazsan o zaman her 14 çocuğum da silaha sarılacak. İki de bir diyorlar ki biz gözyaşı istemiyoruz. Sanki Kürtler gözyaşı mı istiyor? Evde eşimle birlikte iken bir asker ölünce de üzülüyoruz. Ancak bir anne ve baba bilir o çocuğu büyütmenin ne kadar zor olduğunu" diye konuştu. 'Sorun bu sesi duymayanlardaydı'Baba Şaylemez'in ardından kitleye hitap eden BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkının yüz yıllardır kendi anavatanında barış içinde yaşamak istediğini belirterek, "Sorun bu sesi duymayanlardaydı. Sorun bu çığlığa bu haykırışa kulaklarını tıkayanlardaydı. Biz hiçbir gencin hiçbir insanın yaşamını yitirmeden, tek bir damla kanı akmadan bir tek ananın göz yaşı akmadan bu sorunu çözebiliriz dedik. Defalarca halkımızla birlikte bunun mitingini, yürüyüşünü politikasını yaptık. Binlerce milyonlarca defa haykırdık. Biz asla ve asla hiç birzaman kan dökülsün istemedik. Bütün çabamız diyalogla müzakere ile sorunun çözümü için oldu. Ancak her şeye rağmen yaşanan tüm acılara rağmen 40 bin insanın kaybedilmiş olmasına, 30 yıldır her gün her dakika anaların ağlıyor olmasına rağmen elimizde bir fırsat var dedik. Bizim bu şehitlerimiz Paris katliamı, bir kez daha çözüme vesile olsun istedik. Çünkü Leyla arkadaşımız, Sakine arkadaşımız, Fidan arkadaşım da özledikleri demokratik çözümü, özgürlüğü barışı getirmek için mücadele ediyorlardı. Bizim onlara bütün değer ailelerimize bütün halkımıza sözümüzdür dedi. Cenazelerimizin başında intikam yemini, kinle öfke ile hareket etmek yerine barışı haykırdık" diyen Demirtaş, "VE bu onurlu duruşun erdemli duruşun, anlaşılmasını istedik. Şimdi artık bu sesin bu çığlığın, duyulmasını ve buna cevap verilemesini bekliyoruz. Madem hükümet bu konuda adım atmak istiyor, madem İmralı'da Sayın Öcalan ile başlatılan süreci müzakereye dönüştürmek istiyor, işte parti olarak biz hazırız. Halk hazırdır. Yeterki karşımızda gerçekçi, samimi bir çözüm iradesi niyeti görelim. Bu halk zaten yıllardır bunun arayışı içerisindedir. İşte burada toplanan onbinler, Paris'ten bu yana bu cenazeyi omuzlarında taşıyanlar bunun hasreti içerisindedir. Biz bu topraklara artık barışı getirelim istiyoruz. Bu topraklarda artık silah sesleri duyulmasın istiyoruz. Bu niyet bu irade beyanı bu kararlılık bütün dünyaya ilan edilmiş siyasi bir güç gösterisidir aynı zamanda" diye konuştu. 'Kürtler kendi anavatanında özgür yaşamak istiyor'Katliamın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri engellemek için yapıldığını belirten Demirtaş, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Ama onların bu çirkin politikaları onların bu komplo teorileri sizlerin bu görkemli duruşunuz ve bu görkemli sahiplenmeniz ile geri püskürtüldü. Çünkü Kürt halkı provakasyonlara gelecek bir halk değildir. Günlerdir provakasyon olacak reklamını yapanlar Kürt halkının bu mağrur ve onurlu duruşu altında her halde birazda olsun ezilmişlerdir. Kürt halkı provakasyona gelecek ve provakasyon yapacak bir halkta değildir. Özgürlüğünü isteyen dili ile kültürü ile kimliği ile kendi anavatanında insan olarak özgür bir halk olarak yaşamak isteyen bir halktır. Bunu anladığınız gün çözümün gerçekleşmesi sadece saat meselesidir." Konuşmaların ardından Şaylemez'in cenazesi kadınlar tarafından omuzlanarak mezarlığa götürüldü. Şaylemez dualar eşliğinde defin edilirken, anne Şaylemez'in fenalaştığı görüldü. Şehit namırın sloganları eşliğinde toprağa verilen Şaylemez'in mezarına sarı kırmızı ve yeşil renkli tülbent konuldu. Defin işleminin ardından kitle Şaylemez için BDP Yenişehir İlçe binasında kurulan taziyeye geçti. DİHA



