SON DAKİKA

GÜNEYDEN ŞİİR YAĞMURU- Şêrko Bekês

13 Kasım, 2011 17:35 Güncelleme: 13 Kasım, 2011 17:35 GÜNEYDEN ŞİİR YAĞMURU- Şêrko Bekês

Nihat Gültekin

Araştırmacı-Yazar

Ayrılmak

Eğer şiirlerimden

Gülü biçerlerse

Dört mevsimden bir mevsimim ölür.

Eğer sevgiliyi çıkarırlarsa

İki mevsimim ölür,

Eğer ekmeği çıkarırlarsa

Üçü ölür

Ama eğer özgürlüğü çıkarırlarsa

Yılım ölür

Ve bende ölürüm.

Roj televizyonundan günlerdir reklamı yapılan bu yukarıdaki AYRILMAK şiiri Şêrko Bekês’in Güneyden Şiir Yağmuru adlı kitabında yazılı şiirlerden biri. Böylece

Güneyden Şiir Yağmuru  şiir kitabıyla modern Kürt şiirinin yaşayan en büyük şairi Şêrko Bekês'in toplu şiirleri Türkçeye kazandırılmış oldu. Belge yayınevinden çıkan kitap 463 sayfa. Bu kitap Irak-Kürdistan Bölgesi Kültür ve Gençlik Bakanlığının katkılarıyla basılmıştır.

Şêrko Berkês 50 küsur yıldır şiir yazmakta ve dünyaca kabul edilen seçkin şairler arasında yer almakta. Bekês şairliği, yanında yaşadığı ülkenin siyasal gündeminden de bağımsız değildir.

Şiirlerini edebiyat coşkusuyla ve sanat sevgisiyle okuyan herkes, şiirlerinden tarifsiz zevk alır. Şiirlerini zevkle okuyan herkes temiz doğada gezintiye çıkar. Halk sevgisiyle bütünleşmek için tutunduğu yol şairlik. Sözcüklerle, şiirlerle yaşayan şair edebi ve sanatsal anlamda amacına ulaştığını söyleyebiliriz.

Şiirle haşir neşir bir ailede 02.05.1940 yılında Süleymaniye’de Şefîqe Hanımın ve Şair Fayep Bekêsin oğlu olarak dünyaya gelir. Babası yirminci yüzyılın ilk yarısının ünlü şairlerindendir. Öğretmen olan babasının birçok il ve ilçeyi dolaşması sonucu Şêrko Bekês hayata doğanın güzellikleriyle erken yaşlarda bakmayı öğreniyor. Hayatının bu rengi Şêrko Bekêsin doğaya hayran ve doğanın sözcüsü olmasını sağlıyor. Babasının şiirleriyle büyüyor. Babasının şiirleri hala okullarda okunmaktadır. Babasını yedi yaşındayken kaybediyor. Yalnız şu nokta hayatının yönünü belirlemede etkin olmuştur hep, babasının kitap ve şiirleri onun yaşamının en büyük kaynaklarından biri oluyor. Bununla hayat mücadelesinde aktif bir rol sahibi oluyor. Annesinin de bu düzeyde olmasa da hayatında önemli bir etkisi olduğu tartışmasızdır. Hayatındaki en önemli katkısı şu olmuştur, Kürtçeyi sevmesine vesile olmuştur. Annesinden devamlı şiir ve masal dinlermiş.Yine hep şarkı dinlermiş annesinden . Dili sevmesi ve dilin içinde erimesi ve dile yeniden anlam katması böylece küçük yaşlardan itibaren başlamıştır.

İlk şiirlerini 1957 yılında Jın adlı bir gazetede yayınlar.

1968 yılında ise ilk divanı olan “ Tirîfey Helbest “ adıyla Bağdat da yayınlar.

1973 yılında yayınlanan “ Min Tînwyetîm be gir deşkê “ adlı divanı yayınlanır. Zamanla artık kendine ait dil ve stili oluşturmaya başlar. Önceleri bazı yazarların etkisinde kalır.

1970 yılında Kürt dili ve edebiyatının modernleşmesi için o dönemin önemli yazarları ile birlikte bildiri dağıtır.Bu aşamadan sonraki yıllarda Kürt dili ve edebiyatında olumlu gelişmeler ve sonuçların ortaya çıkması gerçekleşir.

1975 yılındaki yenilginin ardından Şair Şêrko Bekês Irak’ın güneyine sürgüne gönderilir. Tam olarak dört yıl orada kalır. “ Kaziwe “ adlı şiir divanını yazar. 1979 Süleymaniye ye döndükten sonra 1980 yılında “ Koç “ adlı şiiri yayınlanır ve bu şairin sanatında yeni bir dönemin başlangıcı olur. Zamanla şiir yazımında çok anlamlı ve geniş mesajlar içeren, şiirine de yeni bir ruh yükleyen bir stil ile şiirine yeni bir ufuk kazandırıyor.

“ Rubar ” adlı kitabını 1983 yılında yayınlar. Şiir dilinde yazılmış öyküler, Kürt edebiyatında ayrı bir ufuktur.

Saddam Huseyin dönemindeki Irak devletine karşı Peşmergelik yapar. Devrim ve direniş üzerine bir çok sayıda şiir yazar. Bu şiirleri köylüler ve Peşmergeler arasında ağızdan ağıza dolaşmaktadır. Uzun yıllar direniş sürecinde kalır. En son 1986 yılında İtalya ya gidiyor. Oradan da İsveç’e . 1987 yılında İsveç’te Kurt Tucholsky* edebiyat ödülüne layık görülüyor. Ödül dönemin Başbakanı Ingvar Carlsson tarafından Bekês’e veriliyor.

1990 yılında Şêrko Bêkes’in şiirine damgasını vuran “ Derbendî Pepûle “( Kelebek Boğazı ), Kürt şiirinin büyük bir değişimden geçtiğini ispatladı. Bu çalışması Kürt edebiyatında tarzı itibariyle yeni yaratılmış bir eserdir.

Şair ve yazar arkadaşlarıyla birlikte 1998 yılında “ Serdem “ adlı yayın ve dağıtım şirketini kuruyorlar. Hala aktif olarak edebiyat eserlerinin yayın ve dağıtımını yapmaktadırlar.Şêrko Bekêsin şimdiye kadar şiir, öykü ve tiyatro eserlerinden oluşan toplam 41 kitap yazmıştır.Şiirleri İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca, Hollandaca, Arapça, Farsça ve Türkçe dillerine çevrilerek dünya edebiyatına kazandırılmıştır.

Şêrko Bekêsin 2009 yılında Stockholm – İsveç’te şairin Bütün Eserleri toplam 8 cilt ve 8000 sayfayla yayımlanmıştır.463 sayfadan oluşan elimizdeki Türkçe için hazırlanan kitap , şairin şiirlerinden küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Şêrko Bekêsin şiirlerin Türkçeye kazandırma sevincini bizlerle paylaşan Belge yayınevinin çalışmasından büyük onur duyduğumuzu belirterek şairin bir şiiriyle yazımı noktalıyorum,

KEMAN VE GECE

Aşk bir kemençe oldu

Yalnızlık gelip onu aldı

Ve gecenin geç bir vaktinde

Çenesinin altına aldı

Durmadan çaldı ve çaldı ki

Gece acıyı tutuncaya ve şafağı doğuruncaya kadar

O kadar uzun çaldı ki ve çaldı ki

Teller damla damla

Renkli şiirin suyu akıncaya kadar

Ve berrak rüyanın suyu akıncaya kadar!

* KURT TUCHOLSKY ( 1890- 1935) Yılları arasında yaşamış bir Alman yazar. 1933 Yılında Tucholsky’nin de kitapları Alman Nazi faşizmi tarafından yakılıyor ve Alman vatandaşlığından atılıyor. Zürich ve Fransa üzerinden İsveç’e kaçıyor. 1935 yılında İsveç’te yaşama gözlerini yumuyor. Tucholsky’nin 60. ölüm yıldönümü nedeniyle 1995 yılında beri iki yıllık arayla Tucholsky ödülü haksızlığa ve zulme eserleriyle karşı çıkan gazeteci ve yazarlara verilmektedir.

Yorum Ekle