SON DAKİKA

Başkan Olmak Bu Kadar Kolaymı

Başkan Olmak Bu Kadar Kolaymı 16 Şubat, 2018 04:20 Güncelleme: 16 Şubat, 2018 04:20 Başkan Olmak Bu Kadar Kolaymı

Hemşeri derneklerinin Türkiye'de en çok karşılaşılan dernek türü olduğu söylenebilir. “Dayanışma”, “yardımlaşma”, “güzelleştirme”, “kalkınma” gibi kelimeleri alt başlıklarında kullanan bu dernekler, genellikle doğum ve bazen yaşama yeri esasına dayanarak üye kaydediyor veya doğrudan doğruya bir mahalde yaşayan ya da bir mahalle kuvvetli bağları bulunan insanlara yönelik faaliyetler yürütüyor.

Özellikle ülkemizde hepsi olmasada bir çok hemşeri derneği kurulduğunda değil ama sonrasında  “kötü örnek emsal” olmaz deyip tüm hemşeri derneklerine bu gözle bakmamakta fayda var. Lakin bazı dernek başkan ve yöneticileri dernekleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp kimi siyasete atıldı, kimisi siyasi partilerin yan koğuşu olarak kullandı, kimiside hemşerilerini gezip kaydı tutulmayan paralar toplayıp zimmetlerine geçiriyor.

STK'ların yani Derneklerin itibarlarını en fazla etkileyen faktörler arasında “iletişimsizlik/kopukluk”, “STK'lar arası işbirliğinin olmaması”, “rekabet” gibi doğrudan işbirliği eksikliğine işaret eden faktörlerin yanında “kişisel çıkar sağlamak”, “şeffaf olmamak”, “yönetici zaafları”, “kurum içi demokrasi eksikliği”, “güven vermemek”, “amaç dışı faaliyetler”, “bağımsız olmamak” gibi kavramların da öne çıkması dikkat çekici.

Hemşeri derneklerinde başkanlar o kadar ön planda duruyorki seçilen yönetim kurulu hiçbir işe yaramamakla beraber başkanla ters düşen yönetici yedeklerle yer değiştirilip yoluna devam ediyor. Bilmiyorlarki şeffaflık olmadımı güven konusu sürekli yara almaktadır.

Kimi dernekler var, hemşerilerinin sırtından geçimlerini sağlayan hatta seçime bile ihtiyaç duymadan yüzbinleri bulan hemşeri kitlesine rağmen 15 kişi ile seçime gidip kendisini bir toplumun başkanı olarak adlandırıp hiçte hak etmediği bir konuma gelmekte. Yüzbinleri temsil etmek için 15 kişinin seçtiği kişiler o kadar havalara girmişki, bulunduğu bölgenin insanlarını gezip para toplayıp , bu paralara laylon faturalar düzenleyip tamamen geçimlerini buradan sağlamakta oldukları iddiaları hemşeriler arasında güvensizliği beraberinde getiriyor.

Demem o ki 15 kişinin seçtiği başkan bir kitleyi temsil edemeyeceği gibi o insandan tarafsız olmasıda beklenemez.

Hal böyle iken özlenen başkan profili öncelikle herkesi kucaklayan, yalnızca kendine oy veren seçmeni değil, seçimden sonra tüm hemşerilerini kucaklayan bir başkan. Aynı zamanda kentteki tüm hemşerilerinin düşüncelerini benimseyen ve tarafsız, güvenilir, kimsenin kontrolünde olmayan temsil ettiği yörenin iyiliğini düşünen bir başkan. En önemlisi de şeffaf, hesap verebilen bir başkan. ayrım yapmaksızın çalışan bir başka, partilerin iktidarın değil Vatanına ve milletine daima hizmetkâr olacak bir başkan şart…

Paylaşmanın asaletini, bencilliğin çirkinliğine tercih eden başkalara selam olsun…

 

Yorum Ekle