SON DAKİKA

'Yüz yıllık mesele bir paketle çözülmez'

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdikleri görüşmenin içeriği hakkında konuşan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Öcalan'ın devlete ilettiği mektupta, sürecin 3 temel başlık etrafında yürütülmesi gerektiğini önerdiğini belirtti. 16 Eylül, 2013 16:01 Güncelleme: 16 Eylül, 2013 16:01 'Yüz yıllık mesele bir paketle çözülmez'

İSTANBUL - "Demokrasi paketi" konusunda Öcalan ile görüşülmediğini ve Öcalan'ın hükümetin paketi tek başına hazırlamasından rahatsızlık duyduğunu aktaran Buldan, Öcalan'ın demokrasi paketine ilişkin, "Sonuçta yüz yıllık bir meseleden bahsediyoruz ve bu yüzyıllık mesele bir paketle çözülecek değildir. Dolayısıyla çok önemsemiyorum paketi. Türkiye'nin kazanımı için tıkalı olan siyaset kanallarının açılması konusunda faydalı olacaktır; ama aynı zamanda bu paketin bütün bir sorunu çözeceği anlamına da gelmemelidir" değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdikleri görüşmenin içeriğine ilişkin DİHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Diyalog sürecinin yeni formatla müzakereye dönüştürüleceğini aktaran Buldan, Öcalan'ın devlete yazdığı mektupta TMK ve TCK değişikliğini kapsayan "Anti-terör yasasının değiştirilmesi", güvenlik, kadın, ekonomi ve hukuk meselesi gibi birçok konuyu kapsayan, "komisyonların kurulması" ve içinde "izleme komisyonun kurulması" şeklinde sürecin pratikleşmesi için üç ana başlıkta önerilerde bulunduğu bilgisini verdi.

Pakete ilişkin Öcalan ile görüşülmedi

Öcalan ile yaklaşık bir yıllık sürece ilişkin uzun değerlendirmeler yürüttüklerini ve Öcalan'ın geniş bir perspektif sunduğunu söyleyen Buldan, "Yapmış olduğumuz görüşme yaklaşık iki buçuk saat sürdü. Sayın Öcalan süreçle alakalı uzun bir değerlendirme yaptı. Uzun bir perspektif sundu. Süreç içerisinde yapılanlar, yapılmayanlar tartışıldı. Hükümetin hazırlamış olduğu paket, süreç içerisinde gerillanın geri çekilmesi ve bu çekilmenin kısa bir süre önce durdurulması meselesine de kısaca değindi" dedi. Öcalan'ın süreci genel olarak bir kazanım olarak değerlendirdiğini kaydeden Buldan, hükümet tarafından hazırlanan "Demokrasi paketi"  konusunda Öcalan ile görüşülmediğini ve bu durumdan Öcalan'ın rahatsızlık duyduğunu aktardı. Buldan, "Sayın Öcalan, paket çalışmalarını duyduğunu ama hükümetin özellikle paketi tek başına hazırlamasından rahatsızlık duyduğunu da ifade etti. Yine bu konuda 'Sonuçta yüz yıllık bir meseleden bahsediyoruz ve bu yüzyıllık mesele bir paketle çözülecek değildir. Dolayısıyla çok önemsemiyorum paketi. Türkiye'nin kazanımı için tıkalı olan siyaset kanallarının açılması konusunda faydalı olacaktır; ama aynı zamanda bu paketin bütün bir sorunu çözeceği anlamına da gelmemelidir' dedi" diye konuştu.

Heyet Kandil'e gidecek

Öcalan ile 9'uncu görüşmeyi 17 Ağustos'ta gerçekleştirdiklerini hatırlatan Buldan, 10'uncu görüşmeye kadar olan süreçte Öcalan'ın devlet yetkilileri ile iki kez görüştüğü belirterek, "Yapmış olduğu bu görüşmelerde devlete bir mektup ilettiğini söyledi. Sürecin bundan sonraki aşamaları konusunda detaylı bilgi sunduğunu, görüş ve düşüncelerini kendileri ile paylaştığını ifade etti. Tabi ki yazmış olduğu mektubun içeriğine dair bize de aktarım yaptı" şeklinde konuştu.

Buldan, görüşme detaylarını kendilerinin de Kandil'e gidip KCK yetkililerine aktaracakları bilgisini vererek, "Bu mektubu devlete ulaştırdığını ama bizim de bunu sözlü olarak gidip Kandil ile paylaşmamız gerektiğini ifade etti. Yakın bir zamanda biz de eş başkanlarımız ve aynı zamanda Sırrı Süreyya Önder ile birlikte Kandil'e gidip, Kandil'deki yetkililerle bu mektubun içeriğini tartışma olanağını bulacağız sanırım. Daha sonraki görüşmede ise, Sayın Öcalan, Kandil'in düşüncelerini ve devletin düşüncelerini kendisine aktarmamızı istiyor. Bu görüşmeler bundan sonra devam edecek" dedi.

Üç başlık

Öcalan'ın, bugüne kadar yürütülen diyalog sürecinin müzakereye evrilmesi için süreci üç ana başlık üzerine oturttuğunu kaydeden Buldan, "Yazdığı mektupta bundan sonra sürecin nasıl ilerleyeceğine ilişkin geniş bilgiler vermiş. Sayın Öcalan, bundan sonraki süreci 3 sacayağına oturtuyor ve yazdığı mektupta da buna genişçe yer vermiş" dedi. Buldan, bu başlıklardan ilkinin TMK ve TCK değişikliğini kapsayan "Anti-terör yasasının değiştirilmesi", ikincisinin; güvenlik, kadın, ekonomi ve hukuk meselesi gibi birçok konuyu kapsayan, "Komisyonların kurulması", üçüncüsünün ise; "Pratikleşme" olduğunu kaydetti. Bu başlıkların içeriğine ilişkin de bilgi veren Buldan, "Sayın Öcalan, şu anda zaten KCK'li tutukluların serbest bırakılması, Kandil'deki yetkililerin siyaset yapabilme yolunun açılması meselesi ve farklı konuları da içeren anti terör yasasının bir an önce değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bununla paralel olarak tıkalı olan demokratik siyaset kanallarının da açılması, Kandil'deki yetkililerin artık siyasete atılmaları gerektiğini de ifade ediyor. Birinci ayak anti terör yasasının değişmesidir" diye belirtti.

Bununla bağlantılı olan, "Komisyonların kurulması" başlığını ise, daha önceki görüşmede de Öcalan'ın kendileri ile paylaştığının altını çizen Buldan, "8 tane komisyondan bahsetmişti ve bu komisyonların mutlaka yasalaşması gerektiğini ifade etmişti. İşte bunların içerisinde güvenlik meselesi var, kadın meselesi var, ekonomi meselesi, var, hukuk meselesi var. Bunların mutlaka hem hükümet cephesinden, hem de bizim cephemizden dikkate alınması ve bu konuların artık tartışılması ve yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi" diye konuştu. Üçüncü başlık olan "pratikleşmenin" ise, kurulacak izleme komisyonunun sürecin tıkandığı noktada devreye girmesi yönünde olacağına dikkat çeken Buldan, "Pratikleşme meselesinde de daha önce ifade ettiği Hakikatleri Araştırma Komisyonu'na benzer bir komisyonun kurulması ve bir izleme kurulunun kurulması gerektiğini ifade etti" dedi.

İzleme komisyonu tıkanıklıkta devreye girecek

Buldan, "İzleme komisyonu, herhangi bir tıkanıklıkta devreye girip, sorunları aşma, tartışma, düşüncelerini kamuoyuyla paylaşma yönünde olacak. Daha önce de çok sık bahsetmişti aslında, bu tür komisyonların kurulması gerektiğini ifade etmişti" diye belirtti. İzleme komisyonunun önemine değinen Buldan, "Çünkü barajlar devam ediyor, HES'ler devam ediyor, karakollar devam ediyor. Dolayısıyla hem bunları yerinde inceleme, hem kamuoyuyla paylaşma ve bunun artık ortadan kalkması için de bu izleme kurulunun mutlaka kurulması gerektiğini ifade ediyor" diye konuştu. Bu üç ana başlığın önemli olduğuna dikkat çeken Buldan, sürecin bu başlıklar üzerinden yürütüleceğini söyledi. Öcalan tarafından belirlenen üç ana başlığın aşamalı olarak değil birbirleriyle paralel olarak yürütüleceğini işaret eden Buldan, "Hepsi paralel olarak birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtmek istiyoruz. Hiç biri birbirinden kopuk değil" diye konuştu.

'Heyet dışındaki çevrelerle diyalog içerisinde olmalı'

Müzakere sürecinde Öcalan'ın, koşullarının da değişmesi, avukat ve aile görüşmeleri ile birlikte sivil toplum kuruluşları ile de görüşmeler gerçekleştirmesi gerektiğini belirten Buldan, "Müzakere sürecinde Sayın Öcalan'ın artık sadece BDP heyeti ve ailesinden gelen kardeşi ile değil, bundan sonra daha çok avukatları ile genişletilmiş heyetlerle sivil toplum örgütleri ile kurulan komisyonlarla iletişim içinde olması ve onlarla diyalog yürütmesi süreci olması ve kendi düşüncelerini onlarla tartışması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Diğer tutuklularla ilk görüşme

İmralı'da tutsak bulunan diğer 5 kişi ile de Öcalan ile yaptıkları görüşmenin ardından 20 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Buldan, "Sayın Öcalan'la birlikte kalan diğer tutsakları da ziyaret ettik. Toplu bir halde bir görüşme yaptık. Sayın Öcalan'la 3 gün sohbet için 3 gün de spor için biraraya geliyorlar. Genel olarak sağlık durumları iyi. Bir dahaki görüşmede kendileri ile tekrar bir görüşme yapabiliriz. Devlet heyeti ise, onlarla herhangi bir görüşme gerçekleştirmedi" dedi. Hem Öcalan'a, hem de diğer tutsaklara gazetelerin hafta da bir verildiğini aktaran Buldan, Özgür Gündem gazetesinin ise 40 günde bir toplu olarak kendilerine verildiği bilgisini verdi.

'Öcalan stratejik bir konuma geçmeli'

Yaptıkları her görüşmede Öcalan'ın Türkiye, Ortadoğu ve dünyadaki gelişmelere ilişkin önemli değerlendirmeler yaptığını aktaran Buldan, "Biz bu süreçte özellikle Öcalan'ın stratejik bir konuma geçmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Dolayısıyla yeni bir süreç başladı bizim açımızdan bu süreçte de Sayın Öcalan müzakerenin baş aktörüdür. Kendisi ile görüşmelerin mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Toplum örgütleri, yazarlar, akademisyenler, yine kurulan komisyonların sözcüleri. Kadın aktivistler mutlaka Sayın Öcalan'la görüşmelidir" diye konuştu. Buldan, son olarak Öcalan'ın Maraş Elbistan Cezaevi başta olmak üzere bütün cezaevlerine ve kadınlara özel selamlarını gönderdiğini aktardı. DİHA

 

Yorum Ekle