DİYARBAKIR - BDP Diyarbakır 2014 Yerel Seçim Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, yerel seçimlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan çözüm sürecinden bağımsız ele alınamayacağı belirtilerek, 2014 yerel seçimlerde Kürt halkı ve demokratik çözümün tarafı olan tüm güçlerin bir referandum yaşayacağını kaydetti.
BDP Diyarbakır 2014 Yerel Seçim Komisyonu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ve ilçe belediye başkanlıklarına yapılan başvuru ve Diyarbakır genelinde yapılan seçim hazırlıklarına ilişkin BDP Diyarbakır İl Örgütü binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı ve BDP Seçim Komisyonu üyesi Mehmet Emin Yılmaz, seçim çalışmaları kapsamında gerçekleştirdikleri 10 günlük seçim delegasyon toplantılarında 5 bin kişinin delege olmak için komisyona başvuru yaptığını ve hedeflerinin 10 bin delege olduğunu belirtti.
2014 yerel seçimlerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu çözüm sürecinden bağımsız ele alınamayacağını ifade eden Yılmaz, "Siyasal ve toplumsal düzlemde bu kadar önemli iç ve dış gelişmelerin yaşandığı bir dönemde içine girmiş olduğumuz bir seçim döneminin önemi daha fazla öne çıkmaktadır. Sadece yerel yönetimlerde sahip olduğumuz iddiayı yansıtacak bir seçimden bahsetmiyoruz. Bu nedenle yaklaşımımız sonuna kadar stratejiktir.
Sayın Öcalan'ın başlatmış olduğu süreç, Kürtlerin birbirlerini dinlemesini sağlamaktır. Buna hizmet eden çalışmalar nihayetinde tüm Kürdistan'ın gündemine girmiştir. Bu vesileyle Kürt sorununu çözecek en önemli etkenin Kürtlerin birliği meselesi olduğu da anlaşılmıştır. Bu seçimler, bu yönüyle Kürtlerin kendi kendilerini yönetmesi konusunda önemli imkan ve fırsatlar yaratmaktadır. Yine bu seçimde alınacak tutum Kürt sorununun demokratik siyasetle çözülmesine verilecek destek olarak algılanacaktır. Bu nedenle önemlidir ve tarihidir" dedi.
2014 yerel seçimleri ile birlikte Kürt halkı ve demokratik çözümün tarafı olan tüm güçlerin bir referandum yaşayacağını aktaran Yılmaz, "Kendisini Kürt kimliği içerisinde tanımlayan ve demokratik bir yaşamı amaçlayan her bireyin ve toplumsal kesimlerin bu seçimi barışın kalıcılaşmasının sınavı olacağını bilmesi gerekmektedir. Yerelden demokrasinin gelişeceği ve demokratik özerk yönetim anlayışımızın en fazla kurumsallaşacağı yerel seçimler, dışımızdaki çevreleri katacağımız bir süreç olacaktır. Bu çevreler bugüne kadar farklı bir duruş içine girmiş olabilirler. Güçlü olanın yanında saf tutmuş olabilirler. Fakat bugün çözümü ve özgür yaşam sistemini inşa eden öncülüğün yanında partimizle birlikte demokratik yönetime katılmak isteyecekleri bir gerçekliktir" diye belirtti.
'Seçimlerin başarısı toplumsal sonuçlarıdır'
Dünya görüşlerinin ve paradigmalarının özünü yerel demokrasinin oluşturduğunu belirten Yılmaz, "Yerelin demokratik irade olmasını sağlatmaya çalışan partimiz için bu seçimlerin anlamı genel seçimlerden biraz daha farklıdır. Demokratik özerk yönetimlere geçiş ve bu statünün yaşama yedirilmesi, daha çok yerel yönetimler çalışmasıyla olmaktadır. Demokratik özerkliğin ve paradigmamızın bu konularda yaratmak istediği değişim ve dönüşüm yerel yönetimler vesilesiyle daha çok gündeme gelmektedir. Önümüzdeki seçimlerin bir referandum niteliğinde olduğunu belirttik, bunun yanında her zaman mevcut sayıyı ikiye katlama gibi bir geleneğimiz de bulunmakta. Bu seçimlere elbette sayısal olarak yaklaşmıyoruz.
Seçimler ve sayı eğer Kürt sorununun seçimine, özgür yaşamına, kendi demokratik tarzını geliştirmeye vesile olmuyorsa sonuç alıcı olarak değerlendirilmez. Seçimlerin bizim açımızdan başarısı Kürtler açısından yarattığı siyasal ve toplumsal sonuçların halka bir demokratik ve özgür bir statü kazandırılması ile ilgilidir. Bu seçimleri de bu anlayışla örgütleyeceğiz" dedi.
'Seçimleri çözüm süreci olarak adlandıracağız'
2014 yerel seçimlerini bir çözüm süreci olarak adlandıracaklarını dile getiren Yılmaz, kadın özgürlük çizgisinin yerel yönetimler pratiğinde önemli bir damar olduğunu belirtti. 15 yıllık yerel yönetimler deneyimi sonucunda, kadının yönetime aktif katılımının nasıl bir değişim ve farkındalık yarattığını gösterdiğini belirten Yılmaz, "Sadece Kürt toplumunu değil, Ortadoğu toplumunu ve dünyayı etkileyen ve dikkatleri üzerine çeken bir deneyim yaratmıştır. Kadının yönetimde etkin bir şekilde yer alması bir zorunluluktur. Partimizin tüzük ve kararları doğrultusunda en az yüzde 40 kota uygulanacaktır" diye belirtti.
Yılmaz, bugüne kadar Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na çok sayıda başvuru olduğunu; ancak şu ana kadar hiçbir BDP'li kadın milletvekilinin başvuru yapmadığını belirtti. DİHA