MARDİN - Eylemde konuşan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, "Türkiye'yi yönetenler, aklıselim ve mantıklı bir şekilde başlatılan halk devrimine saygı duymak zorundadır" dedi.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde Rojava'da gerçekleşen katliamları protesto etmek amacıyla Nusaybin-Qamişlo sınırında gerçekleştirilecek bir gecelik nöbet eylemi için binlerce kadın Mitanni Kültür Merkezi'nden Qamişlo sınırına yürüyüş geçekleştirdi. Yürüyüşe binlerce kadının yanı sıra, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, BDP PM üyeleri, BDP Mardin il, ilçe ve belde yöneticileri, BDP Nusaybin, Kızıltepe, Derik, Mazidağı Kadın Meclisi üyeleri, BDP'li belediye başkanları, Barış Anneleri İnsiyatifi aktivistleri, STK temsilcileri de katıldı. Yürüyüş boyunca binlerce kişi PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri, PKK, YPG ve konfederalizm bayrakları ile "Şoreşa Rojava şoreşa jinê ye em Şoreşa Rojava silav dikin", "Bi ruxê 15 Tebaxê ji şoreşa Rojava re hezar silav", "Gele azad sînoran nas nakin" ve "Li Rojava komkujiya zarokan" yazılı pankartlar taşıdı. Kitle sık sık, "Bijî PKK", "Bijî YPG", "Bijî berxwedana Rojava", "Silav silav ji Rojava re hezar silav", "Öcalan", "Bijî Serok Apo" sloganları atarken, sınırın diğer yanında da toplanan binlerce kişi de "Çerxa Şoreşê" marşı okudu. Burada bir dakikalık saygı duruşunda bulunan binlerce kişi sınırın iki yanında karşılıklı olarak sloganlar attı ve sınırdaki tellerin kaldırılması için 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.
Bu arada Suriye tarafından sınıra gelen kitleyi silahlı ve kamuflajlı YPG'liler korudu. Türkiye sınırına 200 metreye kadar bir mesafeye gelen YPG'liler, sınıra sıfır noktaya gelen kitleden ayrılarak uzaktan gözcülük yaptı. Nusaybin sınırında bulunan 2'nci Hudut Taburu Kenan Dalbaşar Kışlası'na bağlı askerlerin de tam teçhizatlı olarak nöbet kulübelerinde yer aldıkları görüldü.
'Asla taviz vermeyeceğiz'
Oturma eyleminin ardından konuşan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Rojava ile aralarında sınır bulunsa dahi yürüttükleri mücadelenin aynı olduğunu ifade etti. Buldan, "Özgürlük mücadelesi dört parçada 40 yıldır büyük bedeller ödese de çok büyük acılar yaşasak da Kürt halkı olarak özgürlük mücadelemizden asla taviz vermeyeceğimizi bu gün buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Kürtler yıllardır yaşamış olduğu bütün coğrafyada her ne kadar dört parçaya bölünmüş olsa bile yaşadıkları ülkelerin yöneticileri sürekli inkar edildiler, sürekli katledildiler, sürekli yok sayıldılar; ama hiçbir zaman Kürt halkı ne dilinden ne kimliğinden ne de kültüründen asla taviz verdi. Özgürlüğü, kimliği ve kültürü için yıllardır yaşadıkları her yerde her coğrafyada bedeller ödedi. Acılar çektiler, gözyaşları döktüler. Annelerimiz sürekli ağladı. Ama bugün de görüyoruz ki Kürt halkı dili, kültürü, kimliği ve eşitlik mücadelesi için alanlarda haykırıyor" dedi.
'Rojava devrimi onurlu bir devrimdir'
Rojava'da yaşayan Kürt halkının mücadelesini selamlamak için sınırda olduklarını belirten Buldan, "Biz buradan bir kez daha özellikle Rojava'da yaşayan Kürt halkının başlatmış olduğu devrimi selamlamak için biraraya geldik. Buradan bu ülkeyi yönetenlere şu mesajı vermek istiyoruz. Kürt halkı artık bulunduğu hiçbir coğrafyada katledilmek, inkar edilmek ve yok sayılmak istemiyor. Bugün Rojava'da başlatılan devrimde en büyük rolü Kürt kadınları üstlenmiş bulunmaktadır. Bugün Nusaybin'deki kadınlar da Rojava'daki devrimi selamlamak için sınırdadır. Türkiye'yi yönetenler şunu çok iyi bilsinki Rojava devrimi onurlu bir devrimdir. Türkiye'yi yönetenler aklıselim ve mantıklı bir şekilde başlatılan halk devrimine saygı duymak zorundadır. Eğer saygı duyulmazsa inkar ederlerse ve bu devrim görünmezden gelinirse o zaman diğer parçalardaki Kürtler de Rojava devrimine sahip çıkmak için bulundukları yaşamın her alanında bunu dile getirecek ve bu taleplerini ortaya koyacaklardır" dedi.
'Rojava devrimi bir insanlık devrimidir'
DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ise çok anlamlı bir eylem gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Hemen yanı başımızda olan Rojava halkıyla dayanışma eylemi gerçekleştiriyoruz. Rojava'ya buradan bir kez daha direnişiniz direnişimizdir diyoruz. Rojava devrimi bir özgürlük, demokrasi ve insanlık devrimidir. Yıllardır inkar ve imha sistemi altında her türlü zulme ve işkenceye uğramış Rojava halkı bugün eğer yaşam olacaksa özgürce olsun diyor ve özgürlüğüne yürüyor. Rojava halkı dayatılan kimliksizliği reddedip onuruna sahip çıkıyor. Her halk gibi Kürt halkının da kendi kaderini belirleme hakkı vardır. Her halk gibi Kürt halkının da nasıl bir çözüm modelini istediğini ortaya koymaya hakkı vardır. Bugün Rojava'da Kürt halkı kardeşçe, özgürce bir arada yaşamanın modelini ortaya koymuştur. Demokratik Suriye, Özerk Kürdistan modelini ortaya koymuştur. Herkes bu iradeye saygı göstermelidir. Herkese bu iradeyi tanımaları için sesleniyoruz. Bazı güçler, egemenler Rojava devrimini boğmak istiyor. Bunun için binbir yöntem deniyorlar. Çeteler eğitiliyor, halka saldırılıyor, katliamlar yapılıyor. Daha yakın zamanda halkı çoluk çocuk demeden katlettiler. Bunu yapanları kınıyor ve arkalarındaki güçleri de lanetliyoruz. Rojava halkının özgürlük yürüyüşü durdurulamaz. Savaş politikaları ölüm getirir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından binlerce kadın sınırın iki yakasında zılgıt ve sloganlarla halaya durdu. Sınırda kadınların nöbet eylemi yarın sabaha kadar devam edecek.