URFA - Rojava'da Türkiye'ye komşu olan Kürtlerin ellerindeki Nusaybin, Serêkaniyê, Şenyurt, Kobani sınır kapıları kapalı tutulurken, El-Kaide'ye bağlı çetecilerin ellerindeki kapılar açık. Urfa Murşitpınarlı (Kobani) yurttaşlar, kapıların açılmasını isterken, Kobani 'serxet'de askerin olağanüstü güvenlik önlemlerine değinen bu yurttaşlardan Abdullah Yıldırım, "Oradaki Kürtler için duruyorlar. Ses çıkardıklarında vurmak amaçlıdır. Köyümüz 100 hanedir, 100 tank bekliyor" dedi.
Rojava'daki Kürtlerin, kentlerin yönetimlerini ele almalarının üzerinden bir yıl geçtikten sonra El-Kaide'ye bağlı El-Nusra Cephesi ve diğer çetecilerin ellerindeki Urfa'nın Akçakale Sınır Kapısı, Antep'in Karkamış Kapısı, Kilis'in Öncüpınar Sınır Kapısı ardına kadar açık tutulurken, Kürtlerin ellerindeki Nusaybin, Şenyurt, Serêkaniyê ve Kobani Sınır Kapıları kapalı tutuluyor. Açık kapılardan yaralı çete üyeleri getirilip Türkiye'deki hastanelerde tedavi edilirken, her türden yardım ve askeri lojistik malzemesinin de bu kapılardan geçirildiği saklanmayan bir gerçek. Urfa'nın Suruç ilçesine bağlı Murşitpınar (Kobani) Sınır Kapısı da, her iki tarafta yaşayanların Kürtler olması nedeniyle kapalı tutuluyor. Kobanili yurttaşlar ise, sınırın öte tarafındakilerin akrabaları olduğunu ve bir an önce akrabaları ile ilişkilerin sağlanması için kapının açılmasını istiyor.
'Dünya seyirci kalmamalıdır'
Kobani'nin 'serxet' yani Murşitpınar yurttaşı olan Salih Şahin, her iki tarafında Kobani olduğunu, 'binxet'tekilerin kardeşleri, köylüleri, akrabaları olduğunu belirtti. Her iki tarafından Kürt olduğunu ifade eden Şahin, "Bakın Akçakale Kapısı, Karkamış Kapısı açık. Ancak Kobani, Serêkaniyê Kapısı kapalı. Bu kapılarında açılmasını istiyoruz" dedi. Öte taraftaki Kürtlere sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Şahin, "Çeteciler Kürtleri kesiyor, köylerini talan ediyor. Çocukları, savunmasız insanları öldürüyorlar. Bunlar camilerden anons yapıyor 'Çocuklarını kesin, mallarını talan edin, kadınlarına tecavüz edin' diyorlar. Bu büyük zulme dünya seyirci kalmamalıdır" şeklinde konuştu.
'Suçumuz Kürt olmak'
"Kobani birdir" diyen Abdullah Yıldırım ise, sınırın öte yanındakilerle akraba olduklarını ifade etti. Kobani'yi ikiye böldüklerini söyleyen Yıldırım, "Biz ve onlar Kürt olduğu için kapı açılmıyor. Akçakale'de her iki taraf Arap'tır ve kapı açık. Karkamış Türk'tür kapı açık. Neden burası kapalı? Çünkü iki tarafta Kürt. İnsanlarımız Kobani'ye gidemiyor. Akçakale veya Karkamış'tan geçtiklerinde çeteler onları alıp kesiyor. Burası da kapalı nasıl geçsinler? Pasaportları var ama geçemiyorlar. Suçumuz Kürt olmak" diye konuştu. Kobani 'serxet'de askerin olağanüstü güvenlik önlemlerine de değinen Yıldırım, "Oradaki Kürtler için duruyorlar. Ses çıkardıklarında vurmak amaçlıdır. Köyümüz 100 hanedir, 100 tank bekliyor" dedi.
'Sakallarını uzatmışlar, bizi katlediyorlar'
Rojava'nın Kobani kentinden olan Ahmet Musa Şêrîn, bu tarafa geçtiklerini, ancak pasaportları olmasına rağmen evlerine gidemediklerini söyledi. Cerablus (Karkamış) ve Akçakale kapılarından geçemediklerini de belirten Şêrîn, "Oralardan geçtiğimizde çeteciler alıp kaybediyor. Bu şekilde yüzlerce insanımız kaybedildi. Nusaybin, Serêkaniyê ve Kobani kapıları kapalı. Burada hiçbir iş yapamıyoruz. Kobani'nin 4 tarafı kapatılmış. Kardeşimde dahil on binlerce Kürt Lübnan'da var, gelemiyorlar. Sakallarını uzatmışlar, bizi katlediyorlar. Çetecilerin bizim tarafımızda işi ne? Yiyecek yok, su yok, barınak yok. Hatay tarafında sınırda tel dahi yok. Ancak bizim bölgemizde her engel var. İsteğimiz kapının açılmasıdır" dedi.
DİHA