ZEKİ DARA - ÖMER OĞUZ / YÜKSEKOVA HABER
YÜKSEKOVA - MEYA-DER Yüksekova şubesi tarafından PKK'lilerin mezarlarının tahrip edilmesine tepki göstermek amacıyla düzenlenen basın açıklamasının ardından çıkan olaylarda polis kurşunu ile yaşamını yitirdiği öne sürülen Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir'in cenazeleri bugün sabah saatlerinde yüzlerce araçlık konvoy eşliğinde Yüksekova ilçesine getirildi.
Cenaze törenine BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Eş Başkanı Sabahat Tuncel, BDP Milletvekilleri Adil Zozani, Esat Canan ve Özdal Üçer ile Hakkari merkez ve ilçe belediye başkanları ile BDP Hakkari İl Eş başkanları, BDP ilçe yönetcileri, il ve ilçelerdeki sivil toplum örgütü temsilcileri ile 50 bini aşkın kişi katıldı.
Uzun bir konvoyla getirilen cenazeler, binlerce kişi tarafından ilçe girişinde karşılandı. Cenazeler daha sonra Kışla Mahallesi'ndeki Merkez Camisi'ne getirildi. Burada dini vecibeleri yerine getirilen cenaze daha sonra cenaze aracına alınarak on binlerce kişinin katılımı Akalın (Bajerge) mezarlığına getirildi.
"İNFAZ EDİP HİKAYE ANLATANLAR BUNUN HESABINI VERECEK"
Cenazeler defnedildikten sonra konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, valiliğin olay ile ilgili yaptığı açıklamaya değinerek, Hakkari Valisini sert bir şekilde eleştirdi. Demirtaş, bu olay ile birlikte Kürtlerin ciğerinden bir parça koparttılğını, ancak Kürtlerin bu infaz ve katliamların hesabını soracağını söyledi.
Mülkü idare amirlerinin 1990'lı yıllarda bu topraklarda infaz yapıp arkasından hemen terörist diye açıklama yaptığını belirten Demirtaş, o günlerin geride kaldığını ifade ederek, "Bu halkın içine çıkacak yüzünüz olmayacak. Bu gençleri infaza edip arkasından hikaye anlatanlar, bu halkı suçlayanlar, gençleri terörist ilan edenler asıl suçlu sizlersiniz. Sizler insanlığınızı yitirmişsiniz ki infaz etmekle içiniz soğumamış. Hastanenin acil servisini basıyorsunuz. Acil serviste işkence yapıyorsunuz. Cenazelerimizi yerden sürüklüyorsunuz. Bu halkın lanetinde, öfkesinde boğulacaksınız. Bunlar demokrasiden zerre kadar nasip almamışlar. Bunlar peygamberimizden, İslam'dan ve Allah'tan da hiç bir şey almamışlar. Müslümanız diyorlar, iki genci sokağın ortasında katledip arkasından yalan ve iftiralarla infazı örtmeye çalışıyorlar. Şimdi analar ağlamıyor diyenler, Hakkâri'ye, Yüksekova'ya baksınlar" diye konuştu.
"KÜRT ANALARI AĞLAMAYA DEVAM EDİYOR
Devlet eliyle infaz edilen Kürt gençlerinin anaları ağlamaya devam ettiği kaydeden Demirtaş, Böyle barış süreci olmaz. Bu infazların hesabını ebetteki soracağız. Hükümet de bu infazın üzerini örteceğini sanmasın. Eğer hükümet bu infazların üzerini örtmeye kalkarsa, 'Yüksekova'da teröristler polisle çatıştı 2 kişi öldürüldü' yalanına sığınmaya devam ederlerse unutmasınlar Yüksekova halkı ve bütün Kürt halkı asla ama asla bu barış sürecinize asla destek vermeyecektir. Bu gencin hesabı sorulana kadar iki elimiz yakanızdadır dedi.
"BAŞKAN APO'YA SÖZ VERDİK, ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"
'Başkan Apo'ya söz vermişiz şehitlerimize söz vermişiz' diyen Demirtaş sözümüzün gereğini yerine getirinceye kadar mücadele edeceklerini belirterek, Faşizm bu topraklardan def olup gidene kadar mücadele edeceğiz. Asla boyun eğmeyeceğiz. Şimdi üstünü örtmek için uğraşanlara ben de diyorum ki üstünü örtmeye gücünüz yetmez. Savcılarınızla, polislerinizle dosyayı kapatabilirsiniz ama bu dosya dün netleşti. Sizin yargılamalarınızı beklemiyoruz. Sizin katilleri bulmanızı beklemiyoruz. Biz bu dosyayı dün netleştirdik. Gever'in ortasında amca ve yeğenini infaz ettiniz. Ciğerimizden parça kopartmıştır. Hakkari valiliği görüntü yayınlıyor. Silahları varmış diye yalanla konuyu kapatmak ve üstünü kapatmak için Hakkari valisi elinden geleni yapıyor. Bir yandan çıkıp olayla soruşturma devam ediyor diyor. Sen zaten hükmünü vermişsin. Savcıya ve hakime gerek bile kalmamış. Sen vali olarak kendini mahkeme yerine koymuşsun. Sen dün hükmünü vermişsin. Daha neyi araştıracaksın sen. Hükmünü vermişsin. Sen kendince işi bitirmişsin. İki oto sanayi işçisi iş elbisesiyle iş saatinde sokak ortasında infaz ediliyor. Valilik polis noktasına saldırı oldu diye açıklama yapıyor. Burası Gever olabilir Ankara'ya uzak olabilir oradaki medyanız bunun üstünü örtebilir ama Gever Amed'e yakındır. Gever'in sesini Van, Ağrı, Amed duyuyor. Biz birbirimize sahip çıkabilir, bunlar yaptıkları cinayetin üstünü örtsünler. Medyasıyla, Savcısıyla, Kaymakamı ve Valisiyle bu infazların üstünü örtsünler. Örttüğünü zan etsinler. Ama örttükleri kendi kirli yüzlerinden başka bir şey değil. Gün gibi ortadır ki bu katliam Kürt halkının gönlünde dün akşam itibariyle zaten gerçeğe kavuşmuştur dedi
"BARIŞ İSTİYORSAN ÇETELERDEN HESAP SOR"
Başbakan Erdoğan'a seslenen Demirtaş şunları söyledi: "Artık bu kan dursun diye uğraşırken barış için şu saatlerde heyetimiz İmralı'da görüşme yaparken burada eli kanlı sürüler barış sürecini bozmak için gençlerimizi katlediyorlar. Şimdi AKP'den Başbakandan ses bekliyoruz. Burada polislerin savaş istiyor, sen de savaş mı yoksa barış mı istiyorsun? Eğer barış istiyorsan buradaki çetelerinden hesap sor. Buradaki çeteleri yargı önüne çıkar. Buradaki paralel devlet savaş için elinden geleni yapıyor. Buradakiler savaş çıkarmak için elinden geleni ardına koymuyor. Dağlar boşalmış, gerillalar çekilmiş, analar barış için ellerini duaya açmış ama senin polisin kar maskeyle acil servis basıp işkence yapıyorlar. Bu nasıl bir barış sürecidir. Bunun adı barış süreci olur mu? bunun hesabının sorulmasını bekliyoruz. Şimdi Başbakan ve İçişleri bakanı ne diyecek merak ediyoruz. Biz el ele vereceğiz. Her zamanki gibi omuz omuza mücadele etmeye direnmeye devam edeceğiz. Her iki aileye de baş sağlığı diliyor yaşamını yitiren kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum"
TUNCEL: "SABIR SABIR NEREYE KADAR SABIR"
Demirtaş'tan sonra konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, katliamı kınadığını belirterek şöyle konuştu: "Ailemize tüm Kürdistanın şahsının başı sağ olsun dedik. Biraz önce ailelerimiz 'sabır sabır, nereye kadar sabır' diye söylüyordu. Kürt halkı 100 yıldır bu ülkede sabrediyor. Yüzyıldır cenazelerinin başında sabır ediyor. Bu devlet yüzyıldır Kürt halkına zulmediyor. Dilini, kültürünü yasaklayarak zulmediyor. Kim ki, diline sahip çıkıyorsa hemen katlediyorlar. Devlet aynı devlet. AKP hükümeti bu devleti devir almıştır. Biz biliyoruz ki bu devlet katliamcı bir devlettir. 1915'de tanıyoruz bu devleti. Dersimde tanıyoruz, Maraş'ta tanıyoruz, Gazi'de tanıyoruz, Roboski'de tanıyoruz. En çok da Gewer'de tanıyoruz, Kürdistan'da tanıyoruz bu devleti. Başbakan her fırsatta diyor ki, yeni bir başlangıç yapıyoruz. Kürt halkına diyor ki; unutun yeni bir başlangıç yapıyoruz. Çünkü Başbakan bizim unutmamızı isteyerek yeni katliamlara zemin sunuyor. Biz buradan diyoruz ki biz unutmayacağız. Asla ve asla unutmayacağız. Yaptığınız katliamları unutmayacağız, zulmü unutmayacağız, işkenceyi unutmayacağız. Unutmayacağız ki, barış gelir. Barış ancak hesabı sorularak gelir. Şimdi bize diyorlar ki unutun barış olsun. Bu nasıl bir barış olacak. Bu devlet sadece Kürdistanda değil, Türkiye'de de aynı. Katliamları işleyenlere yeni rütbeler veriyorlar. Hrant Dinkten biliyoruz, Uğur Kaymaz'dan biliyoruz, Roboski'den biliyoruz. Hepsini ödüllendiriyorlar sevgili arkadaşlar. Bize diyorlar ki siz unutun. Aslında yaşadıklarınız gerçek değil. Diyorlar ki aslında onlar teröristti. Hemen de bir görüntü yayınlıyorlar. Bu sözler de bize yabancı değil. 30 yıldır bu ülkede hakkı için özgürlüğü için mücadale eden herkes terörist. Uğur Kaymaz katlediliğinde de aynısı söylenmişti. Robiski katilamını içinde gerilla olabilir diye halkımızın üzerine bomba yağdırlar. Şimdi iki emekçiyi, iki işçiyi biri arkasında 4 çocuk, diğeri 2 çocuk ve biri de anne karnında. Şimdi Başbakan bunun hesabını nasıl verecek. Eğer gerçekten barış istiyorsan Robiski'de yapmadın bari Yüksekova'da yap. Bu kadar açık bir infazın hesabını ver. Biz HDP olarak bunun hesabını soracağız. Başbakana diyoruz ki bunun hesabını sormazsanız barış olmaz. Kürtlerle ortaklaşma olmaz. Eğer siz hesap sormazsanız halklar hesap sorar."
Cenaze törenin ardından dağılan kalabalığın arasından polisin TOMA aracı geçince, yine gerginlik yaşandı. Gerginlik ilçe merkezinin değişik noktalarında devam ediyor.