SON DAKİKA

'Komutanlar için borsada oynadım'

09 Ekim, 2012 09:24 Güncelleme: 09 Ekim, 2012 09:24 'Komutanlar için borsada oynadım'

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 28 Şubat -27 Nisan Alt Komisyonu, onbaşı rütbesiyle askerlik yaptığı sırada Batı Çalışma Grubu (BÇG) belgelerini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'na sızdırdığı iddiasıyla 'Köstebek' davasında yargılanan ve beraat eden Kadir Sarmusak'ı dinledi.

Komisyon Başkanı Nimet Baş, görüntü alınmasının ardından, Sarmusak'ın talebi üzerine toplantıyı basına kapattı. Halenİstanbul 'da polis olarak görev yapan Sarmusak, 1994'te polis okuluna gittiğini, 9 aylık eğitimin ardından da askere alındığını, acemi eğitiminin ardından askerlik hizmetine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda devam ettiğini söyledi.

Kadir Sarumsak, “Beni çağırıp, 'bundan anlar mısın?' diye sordular. Baktım 50 yıl önce bir Alman gemisinden sökülmüş bir iletişim tespit cihazı. Endüstri Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Bölümü mezunu olduğum için tamir ettim. Bu cihazla, bir hâkim albay, bir hâkim savcı ile üst düzey bir komutan dinleniyordu” diye konuştu. 

Yılmaz'lara ağır itham 

Askerliğini yaptığı sırada 'komutanlar adına' borsada da oynadığını iddia eden Kadir Sarmusak, “Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Hanım'ın yeğeni asker arkadaşımdı. O'nun sayesinde hükümetin üst düzey bürokratlarıyla ilişki kurmuştum. Onlardan aldığım bilgilerle borsada oynardım. Mesela Ak Sigorta'dan yüzde 25 prim yaptık. Komutanlar ortak hesap açtırdılar ve bu hesaptan hisse senedi alıp satarak para kazandılar. Benim adıma da hesap açılmıştı. Sincan'da tanklar yürümeden önce hisse senetlerini satın talimatı geldi” iddiasında bulundu. Sarmusak, Komisyon'un CHP üyesi Ahmet Toptaş'ın 'hangi komutanlar adına' borsada oynadığını sorması üzerine, “Bir albay… Astsubay arkadaşlar ve bir sivil memur vardı” karşılığını verdi. 

'Demirel beni ispiyon etti' 

Deniz Kuvvetleri'nin arşivine girdiğini, belgeleri okuyup ezberleyerek “çıkardığını” söyleyen Kadir Sarmusak, “O dönem Gazeteci Fehmi Koru ve Fikri Sağlar ile görüşmek istedim, ama görüşemedim. Emniyet İstihbarat'ta Hanefi Avcı ile konuştum” dedi. Sarmusak, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'nun kendisinin getirdiği bir belgeyi dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 'e vermesi, Demirel'in de belgeyi askerlere iletmesiyle 'rolünün' açığa çıktığını söyledi. Kadir Sarmusak, “Demirel beni ispiyon etti. İşkence gördüm. 28 Şubat'ı anlamadan Ergenekon 'u anlayamazsınız” ifadesini kullandı. 

'Milletvekilleri fişlendi' 

Batı Çalışma Grubu'nu Güven Erkaya'nın örgütlediğini söyleyen Sarmusak, “Deniz Kuvvetleri'ndeki kütüphanenin yanındaki boş odada 11 subayın işkence ile ifadeleri alındı. Subayları sorguya ben getirdim götürdüm” dedi. Sarmusak, o dönemde milletvekillerinin fişlendiğini ve 'etkilenenler', 'etkilenmeyecek olanlar' ve 'etkilenmeye müsait olanlar' olarak üç gruba ayrıldığını iddia etti. Sarmusak, Aczimendilerin üzerinde de askerlerin etkisi olduğunu savundu. 

Darbeci damar gerginliği 

28 Şubat alt komisyonunda CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile gazeteci-yazar Hasan Cemal arasında tartışma da dikkat çekti. Öztürk'ün, “Biz burada darbeci zihniyeti tartışıyoruz, CHP'yi de sizinle tartışırız” sözleri üzerine Cemal, “Ben Halk Partisindeki darbeci damarı burada konuşmaya başlasam, sizi çok üzebilirim” cevabını verdi. Hasan Cemal askeri vesayetin AK Parti ile çözüldüğünü savundu.

Refik Baydur: Hiçbir şekilde hata ettiğimize inanmıyorum'

28 Şubat sürecinde “Beşli Sivil İnisiyatif” adı altında, Refahyol Hükümeti'ne karşı bildiri yayımlayan 5 büyük sivil toplum kuruluşundan TİSK'in o dönem genel başkanlığını yürüten Refik Baydur da komisyona bilgi verdi ve milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. “Gelinen bu süreçte, 28 Şubat'ı değerlendirdiğinizde hata ettik diyebiliyor musunuz?” şeklindeki bir soruya Baydur, “Hiçbir şekilde hata ettiğimize inanmıyorum” karşılığını verdi. Kendisinin şahsi olarak “Yeşil Sermaye” adı verilen sermaye gruplarıyla bir sorununun olmadığını ileri süren Baydur, “Ben MÜSİAD - TÜSİAD ayrımı yapmadım. Ben TÜSİAD'ın üyesi de değilim “ diye konuştu. Baydur, “Biz Erbakan'a 'git istifa et' demedik. Kendi kendine, ayağına mermi sıkmış iktidar” dedi. 28 Şubat sürecinde askerden baskı görüp görmediği veya talimat alıp almadığına ilişkin soruya ise Baydur, “Hiçbir komutan bana emir vermeye cesaret edemez” diye cevap verdi. Refik Baydur, “Komünizm, irticadan daha önde gelen bir tehlikedir” diye konuştu. 

'Bu geri kafalı darbe yapamaz' 

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan 12 Eylül darbesine ilişkin alt komisyon ise dün MHP 'li eski Bakan Agah Oktay Güner'i dinledi. Güner, “Eğer Ecevit ve Erbakan erken seçime 'peki' deselerdi askerin darbe gerekçesi elinden alınacaktı” açıklamasını yaptı. 12 Eylül darbesinin ABD destekli olduğunu belirten Güner, darbe olacağını önceden bilip bilmediğine yönelik bir soru üzerine ise darbeden bir gün önce bir milletvekili arkadaşının Türkeş'e, “Genelkurmay'da çok büyük hareket varmış” dediğini, Türkeş'in de, “Bu mu darbe yapacak, bu bizim sınıfın en kabiliyetsiz çocuğudur, bu geri kafalı darbe yapamaz, boşverin” dediğini söyledi. Radikal

Yorum Ekle