SON DAKİKA

Ezilen Sınıf İşçiler

Ezilen Sınıf İşçiler 30 Ocak, 2018 03:08 Güncelleme: 30 Ocak, 2018 03:08 Ezilen Sınıf İşçiler

Bu yazımda toplumun olmazsa olmazı işçi kardeşlerimizden bahsetmek istedim.

insan hayatındaki temel gereksinimleri karşılayan, Oy deposu, siyasilerin ve patronların elinde oyuncak görülen bir “sınıf” tır, işçi sınıfı.

İşçi sınıfının ezilmesi, aslında her gün baktığımızda gördüğümüz, şahit olduğumuz olaylardan dahi görülebilecek bir gerçekliktir. Toplumdaki tüm temel gereksinimleri karşılamasına rağmen,

Karın tokluğuna yaşamaya mahkûm edilen,

Amele diye hor görülen,

Çalıştığı kurumun kârları söz konusu olduğunda azar yiyen, aşağılanan, hatta işten çıkarılan insanlar, hayatta daima karşımıza çıkar, sağdan soldan bunu duyarız. Bu insanların kaderleri başkalarının ellerindedir.

İşçi sınıfının kaderinin bulunduğu sınıf, kapitalist sınıftır. Yani, toplumsal üretim araçlarını ellerinde bulunduran, kurumların, imalathanelerin, fabrikaların sahipleri olan sınıfa kapitalist sınıf ''sermaye sınıfı'' adı verilir. Bu kurumlar daima kâr güdüsü ile çalışırlar ve yeterince verim alamadıklarını düşündükleri anda, hatta işçilerinin hayat şartlarından kaynaklanan huzursuzluk nedenlerinden bile, ellerinde bulundurdukları üretici sınıfın, yani işçi sınıfının işlerine son verirler. Çünkü tek düşündükleri “daha fazla kazanmaktır.”

İşte kısaca bu şekilde özetleyebileceğimiz, ezen-ezilen ilişkisinin bulunduğu bu sisteme “kapitalizm” adını veririz..

Patronlar şunları hiçbir zaman düşünmez veya işine gelmez. İşçinin sabahın 6'sında işe yetişebilmek için sabahın ayazında, yağmurunda, çamurunda titreyerek servisi beklemesini, çocuğunun okul masrafını, Pazar parasını, kirasını kısacası ay sonunu nasıl çıkaracağını hesap ederken beklediği servisi görmez görmek istemez. Patron sürekli iş ister, daha fazla iş ister.

Serbest rekabet sayesinde genel uyuma ve halkın genel refahına erişileceği yolundaki kapitalist ekonomi öğretileri her zaman yalancı çıkmıştır.

Her zaman en alt seviyede maaş verir..

Çalıştırdığı işçi kadar işçide kapıda bekletir..

Tıpkı başına silah dayanmış mazlum gibi her an tetiğe basıp seni oyun dışı bırakabilir..

Yani Toplumda Görülmeyecek Kadar küçülmeleri için çabalar mevcut sistem..

Sistem işçiyi bisiklete bindirir, durduğu anda düşürür..

ASLINDA İŞÇİ;

Yaşar ustanın dediği gibi ''bak beyim sana iki çift lafım var'' diye başlar hayatları..

FAKAT;

Hiç biri bunu yapamaz. Sistemin içlerine serpiştirdiği ispiyoncular sayesinde..

YANİ;

Patronların kemik atarak besledikleri sayesinde, işçiyi köleden bile daha kötü duruma itmiştir. Engels bu durumu “Köle kendini bir kere satar, oysa işçi kendini günbegün satmak zorundadır” şeklinde açıklar.

 

Yorum Ekle