SON DAKİKA

EŞEK NİÇİN ANIRIR!

EŞEK NİÇİN ANIRIR! 27 Mart, 2018 05:10 Güncelleme: 27 Mart, 2018 05:10 EŞEK NİÇİN ANIRIR!

EŞEK NİÇİN ANIRIR!

 

Başlığından dolayı bir an önce eşeğin niçin anırdığını merak ederek okumaya başladığınızı düşünüyorum. Merak etmeyin bir halk hikâyesi olan eşeğin niçin anırdığına değineceğim ama öncelikle çokça medyada yer alan evimizin Tv ekranlarını ve gazeteleri işgal eden tüm değerleri özünden uzaklaştıran “uzman”,“Din âlimi” veya “aydın”diye geçinen bazı zavallı amip beyinlilere yönelik değinmem gereken birkaç noktayı ifade edeyim.

 

Aydın İnsan sadece sanatçı değil, Aydın sadece tiyatrocu değil, Bilim adamı değil,

Aydın insan,hakikat ile halkına hizmet edendir.

 

Şaşılık her iki gözün paralelliğini kaybetmesidir. Aydın insan, aklı, ahlakı ve vicdanın paralelliğini kayıp etmemesi şaşı olmamasıdır. Yaşadığı coğrafya, içinde bulunduğu toplumun ve yaşamımızın problemlerini, ihtiyaçlarını sorgulayan nasıl olması gerektiği nasıl düzeltileceği öneri ve çalışmalar ile dinamizmi yaratan halkın/halkların sözcüsü/sesi olan acılarını, kederlerini ve gözyaşlarını kendi acısı olarak gören his eden yaşanan acılar kalbini adeta sıkıştırarak nefessiz bırakan vicdan sahibi insandır.

 

Coğrafyamızın öznel ve çok durumsal bir hali var. Ortadoğu, çok inanışlı özelikle Rab/ilah tarafından gönderilen üç semavi dinin, ahlakin ve felsefenin doğuş yeri olmasına rağmen şiddetin, kaosun-kriz-kangözyaşı ve acının eksik olmadığı coğrafyalardan biridir. Coğrafyamızda sömürdüklerini ülkelerinde demokratik adaletli bir şekilde dağıtan tüm ülkelerin, kan emicilerin silahlarını denediği,kan siyasetlerinin pratiğini yaşattıkları, kirli oyunların oynandığı sömürülen, toprağı kana doymuş sahipsiz dünyanın üvey coğrafyasıdır ve öyle bir halde ki; Yavaş yürüse bela ona yetişiyor, hızlı yürüse o belaya yetişiyor.

 

Tabi ki coğrafyamızın sahipsizliğinden dolayı farklı sömürme/kendini yaşatma durumları ortaya çıkıyor. Ağzı olan herkes başımıza “uzman”, “stratejisit siyasetçi” ve “aydın” olmuş oturduğu sıcak koltuklardan halkların neler çektiğini, neler, nasıl yaşadığını, ne düşündüğünü kendine göre kurgulayarak veya nasıl ifade etmek isteniyor ise o şekilde ifade eden, şirket aydını olan bağırsakları ile düşünen medya da yer işgal eden, şaşı olmuş çok sayıda zavallı emici/yalaka“aydın” var. Bazen düşünüyorum da “aydın veya uzman” olarak medyada ve toplumda gezen bu bireyler toplumun en zeki/bilen/bilge insani ise vay halimize ya ne haldeymişiz eşeğin üstünden düşmüşüz de haberimiz yok. Özelikle ifade etmem gereken bir gerçeklilik şudur;Toplumda gerçek dışı bir şey, ne kadar tekrar edilse ne kadar sürekli dinlenir ve dillendirilir ise zamanla doğruymuş gibi algılanır. Bunun içindir ki toplumun değerlerine, yaşamın renklerine saygılı olmayan ağma zihniyetlilerin konuşma, ifade ve yaklaşımlarına kesinlikle pirim vermemek gerekiyor. Bazen evinizde bir cam kırıldığında çocuklarınızı bu cam parçalarından bir yerini kesip kanatmasın diye uzak tutuyorsunuz ya aynı şekilde medyada çıkan bazı amip beyinli “aydın” kişilerden çocuklarınızı uzak tutun Allah muhafaza çocuklarınızın psikolojisini bozar. Yaşamın, zamanın bir gerçekliliği var ki topluma karşı ciddiyetsiz, toplumu sürü gibi gören, halkların inanışlarını, yaşamlarını, isteklerini olması gerekeni, gerçekliliği farklı sese çeviren ters yüz eden bu kişilikler gün gelecek pişman olacaklar ama fayda etmez işte bu pişmanlığı bir halk hikâyesi teşbih de hata olmaz diyerek kısaca anlatayım;

 

Canlılar yeryüzüne dağılmaya başlarken eşek de daha güzel korkunun olmadığı huzurla yaşayacakları bir diyarı bulma niyeti ile eşek şahın önderliğinde milyonlarca eşek yola koyulur bazı engelleri aşıyorlar ama beli bir süre sonra eşeklerin bir kısmı başka bir yeri kendilerine mesken edeceklerini söyler şahın önderliğinde ayrılır. Orda yaşamaya başlarlar ama istedikleri gibi bir yaşam ile karşılaşmaz derin bir pişmanlık duyarlar. Bu pişmanlık eşeğin akılına geldiğinde eşek“anırır” işte eşeğin anırma nedeni de budur. Eşek, pişmanlığından hala anırıyor ama fayda etmiyor. Sevgi saygılar.

Yorum Ekle