HAKKARİ - BDP Eş Genel Başkanlarının mesajında Van depreminin ülke tarihinin en büyük felaketlerinden biri olduğu vurgulanarak, depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen iktidarın depremzedelerin yaralarını sarmak yerine, Van depreminin yarattığı tahribatı ve yıkımı siyasi ve ekonomik bir rant haline getirdiği belirtildi. Açlık grevindeki depremzedelerin durumuna dikkat çekilen mesajda, depremde hayatını kaybedenler anılarak, yakınlarının acısı paylaşıldı.
"HÜKÜMETİN TUTUMU VİCDANLARI SIZLATTI"
Mesajda, depremde yüzlerce insan yaşamını yitirdiği, on binlerce insan evsiz kaldığı, Van'ın sosyal ve ekonomik olarak tarihin en ağır yıkımını yaşadığı, buna karşın devletin ve hükümetin depreme ve depremzedeye bakışının insanlık vicdanını sızlattığı belirtilerek, "Depremin ilk günlerinde insanların günlerce açıkta, soğukta, aç, susuz beklemeye mecbur bırakıldı. Hükümetin, yardım için seferber olan yerel yöneticiler ve sivil toplum örgütlerinin yardım dağıtımını engelleyici bir tutum sergilediği, halka elini uzatan Belediye Başkanımız ve parti yöneticilerimiz KCK operasyonlarıyla tutuklandı" ifadelerine yer verildi.
"VAN HALKINA KARŞI AYIRIMCILIK YAPILDI"
Hükümetin Van'a karşı ayırımcı bir tutum sergilediği belirtilen mesajda, Yaşadığı büyük felakete rağmen Van afet bölgesi ilan edilmemiş, hükümet Van'a karşı ayrımcı bir yaklaşım sergileyerek, bölge halkına ikinci bir felaketi yaşatmıştır. Aradan geçen iki yıla rağmen Van depreminin acıları sarılmadığı gibi, halkın mağduriyeti ilk günkü yakıcılığıyla devam etmektedir. Deprem konteynerleri birer birer insanların elinden alındı, gidecek hiçbir yeri olmadığı için konteynerlerde yaşamak zorunda kalanların da elektriği ve suyu kesilerek, insanlık dışı bir yaşama mahkum edildiler. Aynı mağduriyetler deprem konutlarında da yaşandı. Zaten deprem nedeniyle Van ekonomisi yerle bir olmuşken bu gerçek göz ardı edilerek, deprem konutları insanlar aşırı borçlandırılarak dağıtıldı denildi.
"DEPREM BÜYÜK BİR RANTA ÇEVRİLDİ"
Depremin ranta çevrildiği belirtilen mesajda, Gelen yardım paralarının nereye, ne şekilde dağıtıldığı bile netlik kazanmamıştır. İmkanı ve geliri olmayan insanlar konut edinemediği gibi, bin bir çileyle konut almaya çalışanlar da aşır borç yükünün altına sokuldu. Bunun adı da deprem yardımı oldu. Bu yardım değil resmen soygundur, insanları cezalandırmadır, deprem konutları üzerinden rant sağlamadır. Her türlü şaibe diz boyudur. Van halkı, depremin yaralarını saran değil, tam tersine Van depreminin yarattığı tahribatı ve yıkımı siyasi ve ekonomik bir rant aracı haline getiren bir iktidar zihniyetiyle karşı karşıya kalmıştır" ifadeleri kullanıldı.
"DEPREMZEDELER 60 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDE"
Vanlı depremzedelerin 60 gündür açlık grevinde olduğuna dikkat çekilen mesajda, Elektriği ve suyu kesilerek konteynerlerden çıkmaya zorlanan aileler, iki aydır açlık grevindeler. Hükümet ise, bu feryada kulaklarını tıkamakta, halkın mağduriyetini giderecek en ufak bir girişimde bulunmamaktadır. Van halkına, açlığı, sefaleti, yıkımı reva gören, çaresiz insanları konteynerlerden çıkartmak için çağ dışı yollara başvuran bu anlayışı kınıyoruz. Aradan geçen iki yıla rağmen Van halkı hala soğukla, açlıkla, sefaletle boğuşuyorsa, sokakta yatmaya mecbur bırakılıyorsa, ağır borç altına sokulmaya çalışılıyorsa insanlık vicdanını sızlatan bu tablonun sorumlusu bizzat AKP Hükümeti ve emrindeki devlet kurumlarıdır. Van halkı kendisine yaşatılan bu durumu asla unutmayacaktır. Ve her fırsatta bunun hesabını soracaktır ifadelerine yer verildi.
"HALKIMIZIN YANINDAYIZ"
BDP olarak halkımızın yanında olmaya çalıştık denilen mesajda, "Barış ve Demokrasi Partisi olarak tüm gücümüzle, imkanlarımızla, yerel yönetimlerimizle depremin yaşandığı ilk günden buyana halkımızın yanında olduk, birlikte ağladık, birlikte mücadele ettik, birlikte direndik, seferber olduk. Bundan sonra da halkımızın yanında ve sesi olmaya devam edeceğiz. Halkımızı sahipsiz ve çaresiz bırakmayacağız. Bir kez daha depremde yaşamını yitiren kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz. Van halkının acısını yüreğimizde taşımaya devam ediyoruz" denildi.