Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında ilan edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, tüm dünyada engelli bireylerin haklarına, toplumsal yaşama tam ve eşit katılımlarına dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Bu özel gün, engellilik konusundaki toplumsal farkındalığın artırılması, engelli bireylerin karşılaştığı zorlukların ve yaşadıkları ayrımcılığın önüne geçilmesi için bir fırsat sunuyor.
Türkiye'de İdari İzin Kararı
Bu anlamlı günde Türkiye'de de önemli bir uygulama hayata geçiriliyor. Başkanlığın ilgili genelgesi uyarınca, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan engelli personel, 3 Aralık 2025 Çarşamba günü, ek bir talep veya dilekçeye gerek kalmaksızın bir gün süreyle idari izinli sayılacak.
Ancak, 3 Aralık resmi tatil olarak kabul edilmiyor. Özel sektördeki çalışanlar için mesai normal düzeninde devam ediyor.
Yetkililerden Mesajlar ve Etkinlikler
Ülke genelinde Cumhurbaşkanı, bakanlar ve valiler başta olmak üzere birçok yetkili, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yayımladıkları mesajlarda engelli vatandaşların azim ve kararlılıkla elde ettikleri başarıların ilham verici olduğunu vurguladı.
Mesajlarda, devletin "Engelsiz Türkiye" hedefi doğrultusunda engelli vatandaşların hayatını kolaylaştıracak yasal düzenlemeleri ve sosyal politikaları kararlılıkla sürdürdüğü belirtildi.
Adalet Bakanlığı'ndan yapılan bir duyuruda ise engelli hükümlü ve tutukluların 3-6 Aralık tarihleri arasında yakınlarıyla açık görüş yapabilecekleri bildirildi.
Çeşitli illerde günün önemine binaen farkındalık etkinlikleri, paneller, sergiler ve sportif faaliyetler düzenlenerek engelli bireylerin topluma katkılarına dikkat çekiliyor.
Günün Önemi: En Büyük Engel Sevgisizliktir
Uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, bu günün sadece bir kutlama değil, aynı zamanda erişilebilirlik, eğitimde fırsat eşitliği, istihdam ve sosyal hayata katılım gibi temel konularda yaşanan sorunları yeniden gündeme getirme ve çözüm yollarını arama zorunluluğunu hatırlattığını belirtiyor.
Engelli vatandaşların verdiği mücadele, engellerin fiziksel koşullardan çok, toplumsal önyargılar ve duyarsızlıkla oluştuğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Unutmayalım ki: En büyük engel, kalplerdeki ve zihinlerdeki engellerdir...