İbrahim Genç'in izlenimleri:
URFA - Urfa'dan Suruç'a geçtikten sonra oradan da Rojava sınırına doğru 20 km ilerledik. Mürşitpınar beldesine geldiğimizde Kobani şehri tam karşımızda duruyordu. Birbirine benzeyen tek tip ve renk evlerde derin bir sessizlik vardı. Buna karşın Kobani'yi tam karşıdan gören hakim bir tepenin üzerinde gençler durmaksızın halay çekiyorlardı. Nöbet çadırı, Kürt ulusal renkleriyle bezenmişti. Çadıra asılan pankartlarda ve yere serilip etrafında halay çekilen pankartlarda hendeklere karşı büyük bir öfke hemen kendini gösteriyordu.
Gençlerin etrafında halaylar çektikleri bir pankartta KDP İhanetini Kazdığı Hendeklere Mahkum Edeceğiz yazıyordu. Bir eylemciye Barzani'ye karşı biraz sert bir suçlama değil mi? diye sorduğumda hemen Hele şu yapılanlara bir bak, ihanet değil de nedir? cevabını alıyordum. Bunun yanında çadır eylemine sürekli arabalar gelip giderken dürbünlerle Kobani'yi izlemek için oluşan sıra da dikkat çekiciydi.
"Kobani yalnız değildi"
Sorularımızı cevaplayan BDP Suruç İlçe Başkanı İsmail Kaplan, bir haftadan beri süren çadır eyleminin bugün sona erdiğini söyledikten sonra Çadır eylemi, Rojava devrimini boğmak amacıyla kazılan hendeklere karşı yapıldı. Biz burada Barzani'nin kazdığı hendekleri onaylamıyoruz. Ki Kobani hemen karşı yakamızda, birbirimize yakınız. Biz de 'Kobani yalnız değildir' mesajı vermek için bu eylemi düzenledik dedi.
Tepkilerin özellikle KDP'ye yönelik olması dikkat çekerken Kaplan sözlerine Tarihte Kürt halkının mücadelesini en çok gerileten şey, kendi içindeki ihanettir. Ama Kürtlerin içinden gelen bu ihanet de bizi bitiremez. Çünkü Kürdistan birdir, tektir. Biz, herkesin kendi halkının yanında yer almasını istiyoruz. Rojava devrimi, tüm Kürtlerin devrimidir. Sahip çıkılmalıdır. şeklinde devam etti.
Çadır eylemine Mersin, Çukurova, Adana, Adıyaman, Diyarbakır ve Urfa'nın ilçelerinden katılımın olduğunu belirten Kaplan, Kobani sınır kapısının haftada iki gün yaralıların geçişi için açık olduğunu belirtikten sonra Geçen günkü çatışmalarda yaralanan 4 YPG gerillasını da geçirttik. Biz bu kapının, ticaret kapısı olarak açılmasını istedik. AKP de 'O kapı ticaret kapısı olacak' demişti. Ama olmadı. Şimdi Barzani de AKP'nin taşeronluğunu yapıyor. dedi. Hem çözüm süreci deyip hem de Rojava'ya düşmanca yaklaşmak kabul edilemez diyen Kaplan Eğer bu yanlışlardan dönülmezse daha büyük eylemler yapacağız dedi.
Çadır eyleminde yer alan barış anneleri de Yeter, artık barış ve Artık kan dökülmesin diyerek yetkililerin kendilerini duymasını ve bir çözümün üretilmesini istediler.