MARDİN - BDP Mardin İl Örgütü, 17 Kasım'da Rojava'nın Qamişlo kentinden Nusaybin'e geçmeye çalışırken özel hareket polisleri tarafından açılan ateş sonucu 3 Rojavalı yurttaşın yaşamını yitirmesini olayın gerçekleştiği yerde yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamaya, BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, BDP Mardin İl Eş Başkanı Reşat Kaymaz ile il, ilçe ve belde yöneticileri ile çok sayıda yurttaş katılırken, sık sık, "Biji Serok Apo", "Şehid namirin" ve "İnfazcı devlet hesap verecek" sloganları atıldı. Bu sırada yaşamını yitiren Rojavalı yurttaşlara ait olduğu görülen ve çocukları için yanlarında getirdikleri tahmin edilen şeker, çocuk tokası, 2 adet tesbih ile benzeri malzemeler dikkat çekerken, eşyaların etrafı yurttaşlar tarafından küçük taşlar ile daire içine alındı.
Ardından kitle adına açıklamayı yapan BDP Mardin İl Eş Başkanı Reşat Kaymaz, sınırda gerçekleşen olayın "infaz" olduğunu ve bu "infaz" sonucu 3 Rojavalı yurttaşın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "Olayın gerçekleştiği yere baktığımızda, devletin güvenlik güçleri tarafından yapılmış bir infazı görüyoruz. Buna yabancı değiliz. Ancak bu infazın yöntemli şekilde yürütülen bir politika olduğunu görüyoruz. Halkımız çaresiz kalıp bu tarafa geçmişlerdir. Her ne kadar sınır geçilmiş ise de Türk Devleti'nin bu şekilde katliam yapma hakkı yoktur" dedi.
'Bu 3 kişinin geleceğinden devletin haberi vardı'
Bir ay önce yine sınırda öldürülen Rojavalı genci hatırlatan Kaymaz şunları aktardı: "Bu 3 arkadaşımız ailelerinin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için sınırı geçmiştir. Bunu da iddia ediyoruzki devletin bu 3 kişinin geleceğinden haberi vardı. Eğer öyle olmasaydı Rojava'dan gelirken sınır denetlemesini yapan askerler tarafından sınırda bu olay gerçekleşirdi. İşte özel hareket timleri gece yarısı yol kontrolü yapmıyor. Görev değişikliği yapmıyor. Özel timler bu şahısların sınırdan geleceğini biliyordu. Ve bu infazı gerçekleştirdi. Eğer öyle olmasaydı onları durdurup gözaltına alırdı. Bunlardan biri daha 17 yaşında diğer ikisi ise kardeşler. Bundan dolayı Türk Devleti, Kürdistan'da Kürtler üzerinden katliamlarını sürdürüyor. Sınırlar üzerinde Roboski'nin 2'incisini burada yaşıyoruz. Merkezde olan bir politika olmuyorsa buraya gelip uygulamaya koymazlar. Erdoğan, Diyarbakır'a gelip işte cezaevleri boşalacak, dağdakiler inecek deyip yuvarlak konuşmalar yapıyorsa ve demokrasi, birlikten bahsediyorsa diğer bir taraftan Erdoğan'ın güvenlik güçleri burada katliamlar yapıyorsa bizler sessiz kalmayacağız. Bizim için Nusaybin-Qamişlo birdir. Rojava-Bakur birdir. Şu anda sınırlar olmasaydı. Bu 3 memleketlimizde burada yaşamını yitirmeyecekti. Bundan sonra hesap sorulacaktır. Devlet çıkıp açıklama yapmalıdır. Bu olay neden yapılmıştır. Bu kişilerin üzerinde silah yoktu. Savaşta değildiler. İsteseydiler tutuklayabilirlerdi ancak amaçlarının öldürmek olduğunu buradan anlıyoruz. Devlet Samir Abdullah Ahmet, Yaser Abdullah Ahmet ve Mehmet Zahir Ahmet'in hesabını vermelidir. Yoksa bir infaz gibi AKP ve Türk Devleti'nin tarihinde yerini alacaktır."
'Bu infazı kabul etmemiz mümkün değildir'
Olay yerinde bulunan iki mermiyi kameralara gösterip "Kürdistan bunları değil gül istiyor" diyen Kaymaz, "Bu topraklar üzerinde güllerin yeşermesini istiyoruz. Bu kurşunların canımızı almasını değil. İnfaz edilenlerden biri Arap'tı. Kürdistan'da Kürt, Arap, Süryani hangi halk olursa olsun bu topraklar üzerinde özgürce yaşamaya hakkı vardır. Türk Devleti'nin yaptığı bu vahşeti tüm dünya görsün" dedi. Kaymaz'dan sonra konuşan BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise, Rojavalı 3 yurttaşın infaz edildiğini hatırlatarak şöyle devam etti: "Bu insanların üzerinden çıkan eşyalara bakınca bir insanın duygulanmaması, ağlamaması mümkün değil. Hatay'dan Suriye'ye geçişlerde herhangi bir müdahalede yapılmamaktadır. Bu insanların sağ ele geçirip tutuklanmaları mümkün iken infaz edilmiş olmaları bu bölge de insanların canına herhangi bir değer verilmediğinin göstergesidir. Öncelikle yapılmış olan bu infazı şiddetle kınıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir." Dora, olayın faillerinin derhal ortaya çıkarılıp yargılanması çağrısında bulundu. Yapılın konuşmaların ardından eylem İpek Yolu'nun kısa bir süre trafiğe kapatılmasının ardından sona erdi.
Öte yandan infaz edilen ve Malatya Adli Tıp Morgu'na kaldırılan Rojavalı 3 yurttaşın cenazelerinin ailelerinin başvurusu için bekletildiği, başvuru olmaması halinde ise kimsesizler mezarlığına defin edileceği öğrenildi. DİHA