SON DAKİKA

Kobanê'de çatışmaların gelişimi ve seyri

IŞİD çetesinin 2 Temmuz günü Kobanê'ye yönelik başlayan saldırısı, 9. Gününe girdi. Kobanê'nin 3 tarafında devam eden çatışmalarda son bilançoya göre 338 çete üyesi öldürülürken, 36 YPG-YPJ savaşçısı hayatını kaybetti. 11 Temmuz, 2014 07:14 Güncelleme: 11 Temmuz, 2014 07:14 Kobanê'de çatışmaların gelişimi ve seyri

Kobanê'ye Mart ayında gerçekleştirilen saldırılar ardından, bu ikinci dalga saldırının uluslararası ve bölgesel güçlerin katılımı ile gerçekleşen gizli toplantılar sonrası Musul'un düşürülmesinden sonra yeniden başlaması dikkat çekiyor.

Kobanê'ye yönelik saldırılar, Rakka'dan Türkiye sınırına kadar geniş bir alanı kapsıyor.

Kobanê kantonu, Batı Kürdistan'ın en küçük parçası. Fransa'nın Suriye'deki hakimiyetinden önce ufak bir köy olan ve o dönemde kent haline gelen Kobanê isminin, Batı (Rojava) ile Kuzey Kürdistan'ı birbirinden ayıran tren hattını yapan şirketin burada kendisine merkez kurduğu ve bu nedenle de kente (Kompany) adını verdiği söyleniyor.

Kentin doğusunda IŞİD çetesinin elinde bulunan Rakka'ya bağlı Til Ebyad kasabası, güneyde yine çetelerin hakimiyetinde olan Rakka, batıda Cerablus ile Minbic ilçeleri, kuzeyde ise Kuzey Kürdistan'ın Suruç ilçesi bulunuyor.

Köylerle birlikte 200 bini bulan nüfusu, Suriye kentlerinden aldığı göçle birlikte ciddi bir şekilde arttı. Kente bağlı yaklaşık 100 köy bulunuyor.  Yüzde 90'ını Kürtlerin oluşturduğu Kobanêlilerin temel geçim kaynağı buğday ekimi ile hayvancılık.

Küçük bir şehir olmasına rağmen, sınır hattında bulunması itibariyle siyasetçi, kaçakçı ve vatandaşların geçiş merkezi haline gelmiş. Bundan ötürü önem kazanıyor. Kuzey Kürdistan devrim hareketinin birçok öncüsü buradan Rojava'ya geçti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan da 1979 yılında Kobanê'den Ortadoğu'ya açıldı.

Kürdistan parçalandıktan sonra, Suriye rejimi de inkar ve imha siyaseti çerçevesinde Rojava kentlerini birbirinden ayırmaya çalıştı. Bu amaçla Kürt kentleri arasına Arap köyleri yerleştirdi. Kobanê de bu plan çerçevesinde Afrin ile Cizre bölgesinden ayrıldı. Ancak kentin sakinleri, kürtlük ve inancını hiçbir zaman kaybetmedi. Kobanê ulusal bilincin yoğun olduğu bir kent olarak tanınıyor.

Kobanê'nin bu politik kimliği, Rojava devriminin de bu bölgeden başlamasına vesile oldu. 19 Temmuz 2012'de ilk olarak Kobanê halkı rejim güçlerini yerleşim yerlerinden çıkararak devrim ateşinin fitilini yaktılar. Devrim Efrin ve Cizîre bölgesine buradan yayıldı. Kısa kısa hatırlatmak gerekirse, Kürtler yılların parçalanmışlığını 2012'deki bu gelişmeye dayanarak aştılar demokratik özerklik sistemini ilan ettikleri bu bölgeler Suriye'nin en güvenli bölgesi haline geldi.

Rojava'da yaşanan bu gelişmeler, bölge üzerine hesabı olan birçok gücün planını çürüttü. Söz konusu güçlerin bölgeye yönelik saldırıları da gecikmedi. 2012 yılında Halep ile Efrin'de birçok farklı grup aracılığıyla başlayan saldırılar, Cizîre bölgesinde şiddetlendi. Ancak güçlü bir direnişle boşa çıkarıldı. Bundan dolayı plan ve saldırıların rengi değişti. Uluslararası ve bölgesel güçlerin katılımıyla gizli toplantılar gerçekleşti. Her toplantı sonrası ise Rojava, yeni bir saldırı dalgasıyla karşılaştı.

En şiddetli saldırılar 8 Mart 2014 tarihinde gerçekleşti. Saldırı öncesi, Kuzey Kürdistan'ın Dilok (Gaziantep) kentinde çete grupların temsilcilerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Toplantıdan sonra, Latkiye ile İdlib'de bulunan İŞİD çeteleri geri çekildi. İlginç bir şekilde söz konusu bu çete grupları Baas rejiminin kontrolü altında bulunan bölgelerden geçip Kobanê'nin güney ile batı bölgesine yerleştirildi. Türkiye sınırı da, çeteler için geçiş noktası oldu.

Batı ve Güney Kobanê'ye yönelen çeteler, Sirrin kasabası ile Qereqozak köyü çevresinde saldırılarını yoğunlaştırdı. Fırat Nehri üzerinde bulunan ve Kobanê ile Afrin ve Halep'i birbirinden ayıran bu her iki bölgeye çeteler özellikle yöneldi. Türkiye toprak parçası sayılan ve Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu sayılan Osman Gazi'nin mezarı olan Süleyman Şah Türbesi de Qereqozek köprüsü kenarında bulunuyor.

13 Mart tarihide Qereqozak köyüne giren İŞİD çeteleri, Fırat Nehri üzerinde bulunan köyün köprüsünü ele geçirdi. Süleyman Şah türbesine de giren çeteler, Türkiye askeri ile birlikte hareket etti.

TÜRKİYE'NİN TAVRI

Bu olay sonrasında Türk askerleri, Rojava'ya dönük çalışmalarına hız verdi. Türk basınında çıkan haberlere göre, Genel Kurmay Başkanlığı kendi güçlerini karadan ve havadan harekete geçirdi. Aynı gün Türkiye İçişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Van'da, Azeybaycan ve İran Dışişleri Bakanlığı ile görüşmeleri sonrasında yaptığı basın açıklamasında, “Süleyman Şah Türbesine karşı, rejim ya da başka radikal gruplar tarafından bir saldırı gerçekleşirse, aynı şekil de cevabı verilecektir. Türkiye topraklarını koruma için, tereddütsüz, her türlü tedbir alınacaktır" diyerek açıktan yönelimi ifade etmiş oldu.

Bu gelişmeler sonrasında, çete saldırıları Batı, Güney ve Doğu Kobanê'de şiddetlendi. Ama büyük bir mücadele verildi ve bu çete saldırıları kırıldı.

AMMAN TOPLANTISI, MUSUL VE KOBANÊ'YE SALDIRILAR

Çete grupları büyük yenilgiye uğradı, ama bölge üzerindeki planlar devam etti.  Özgür Gündem gazetesinin haberine göre, 1 Haziran'da Ürdün'ün başkenti Amman'da ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Türkiye ve KDP'nin katılımıyla bir toplantı yapıldı ve Musul üzerinde IŞİD saldırısı planı bu toplantıda yapıldı. Zaten bu toplantıdan 7 gün sonra IŞİD Musul'a girdi.

Bunun yanında çeteler Suriye sınırındaki bazı kasabaları ele geçirdi, silah, tank ve başka malzemeler de ele geçirdi.  Musul'da ele geçirdiklerini Rakka'ya götürdüler.  Bu olaylar sonrasında, çeteler harekatlarını Kobanê etrafında yoğunlaştırdı.

3 TARAFTAN SALDIRI

2 Temmuz'da da Kobanê'nin batısında bulunan Zormaxar köyüne saldırdılar. Bunu Beyadi ve Cideydi köylerine saldırılar takip etti.  YPG/YPJ güçleri de karşı savunmaya geçti ve çatışmalar 4 gün sürdü. Bu çatışmalarda toplam 100 çete üyesi öldürüldü.

4. günde YPG Zormaxar, Beyadiyê, Cideydi, Xirab Etto, Cîb El Ferece ve  Şiyoxa ilçesine  operasyon düzenledi. Bu operasyonda YPG'nin bilgilerine göre 49 çete üyesi öldürüldü.

6 Temmuz'da çeteler bu sefer Kobanê'nin güneyinde bulunan Kon Eftar köyüne saldırdı. 7 Temmuz'da da Ebu Sira köyündeki çeteler bomba yüklü araçlarla YPG'nin kontrol noktasına karşı saldırı gerçekleştirdi.  Bu çatışmalarda 39 çete üyesi öldürüldü.

Aynı gün çete üyeleri Kobanê'nin doğusunda bulunan Evdiko köyüne saldırdı. Bunun yanında Til Ebyad ve Rakka'dan çetelere yardım geldi. Çatışmalar Til Ebyad'a bağlı Qiz Elî, Bîkêtik, Girê Sor, Kendal köyüne sıçradı. Bu çatışmalarda da 100 çete üyesi öldürüldü ve bir tank tahrip edildi.

9 Temmuz'da Zormixar, Ebû Sirra, Xirab Etto ve Çarqelê'de çatışmalar şiddetlendi. Bu çatışmalar sonucunda 50 çete üyesi öldürüldü.

Halen süren çatışmalarda 36 YPG-YPJ savaşçısı ve bir yurtseverde yaşamını yitirdi.

Bu saldırılarda en fazla dikkat çeken şey, çete saldırılarının Kobanê'nin batısından yani Türkiye sınırından başlaması ve  Rakka'nın güney sınırı,  Til Ebyad sınırı ve yine Türkiye sınırında yayılmasıdır. Bunun yanında çetelerin çok rahatlıkla sınırı geçtikleri ve yaralılarını Türkiye'ye geçirdikleri de söyleniliyor. PYD Eşbaşkanı Salih Müslüm de konu hakkında, 'Türkiyenin bazı kurumları IŞID'e destek veriyor', açıklamasını yapmıştı.

Bütün uluslararası güçler IŞID'e karşı yaptığı açıklamalara rağmen,  Kobanê'deki saldırılara karşı sessiz kalıyorlar.

Bu saldırılara karşı, Kürdistanın dört parçasından prostesto eylemleri yapılıyor ve seferberlik ilanı için de cevap veriyorlar.

 

Yorum Ekle