SON DAKİKA

GÜNÜN FOTOĞRAFI VE GERÇEKÇİLİK ESTANTANESİ

Doğubayazıt'lı bir yiğit genç. Doğubayazı'tın çocukluğunun ve gerçekliğinin gerçek görüntüsü, sevginin mutuluğun ve yaşam mücadelesinin umut dolu görüntüsü. Bugün bu fotoğrafı günün anlam ve önemini belirten estantanesi olarak paylaşıyorum. 01 Ekim, 2019 07:43 Güncelleme: 01 Ekim, 2019 07:43 GÜNÜN FOTOĞRAFI VE GERÇEKÇİLİK ESTANTANESİ

GÜNÜN FOTOĞRAFI VE GERÇEKÇİLİK ESTANTANESİ

Doğubayazıt'lı bir yiğit genç. Doğubayazı'tın çocukluğunun ve gerçekliğinin gerçek görüntüsü, sevginin mutuluğun ve yaşam mücadelesinin umut dolu görüntüsü. Bugün bu fotoğrafı günün  anlam ve önemini belirten estantanesi olarak paylaşıyorum.

Fotoğrafa bakmanızı ve düşüncelere dalmanızı yaşammışlığın prototipini geçmiş ve gelecekle sorgulamanızı istiyorum.

Biz kimiz ve kimlerdeniz, kültürümüz, içselliğimizde yaşayan o çocukluk heycanımız, korkularımız, acılarımız...

Bir düşünün neden Doğubayazıt'ın havasından, sevgisinden, kokusundan, renginden, ruhundan kopamıyoruz? Çünkü çocukluk anılarımızın, sosyo kültürel bilincin uygulamalı eğitimini aldığımız yüce ruhlu, erdemli şerefli ebebeyinlerimiz! yani sosyal dille , eski toprakların süzgecinden geçip en derin duygularımızla yaşadık  eski toprakların dünyasında. Şerefin, erdemin, ahlakın en üst seviyede olduğu dönemdi. Gelenek ve kültür o kadar kaliteli bir şekilde yaşanıyordu ki toplum çok mutluydu, çünkü hiçbir kaygıları yoktu,mahalleli vardı komşular vardı, insanlar saygılı ve saygındı, kimse banane demezdi, herkez bir aile gibiydi, birbirlerini kollar yardım ederlerdi, senin benim çocuğum diye ayırmazlardı, bütün çocukları sahiplenirlerdi.

Ticarette keza çok üst düzeyde ve orantılıydı. İnsanlar şerefli olduğu için dünyanın öbü ucuna gidip para vermeden mal satın alabiliyorlardı. çünkü kimse birbirine yanlış yapmazdı. Çocukluğumda hatırlıyorum, Köyden şehre işlerini halletmek için gelen çiftçi ve hayvancılıkla uğraşanlar esnafa paralarını bırakırdı,  esnafta o parayı ayrı bir yere bırakır sahibini beklerdi, sahibide gelip alırdı sonradan.

Bakınız bir ayrıntıyı eklemek istiyorum para ihtiyaç degildi, İnsanlar parayı önemsemezdi çünkü o dönemin sosyal bilinci ve ruhu paraya öncelik vermezdi çünkü mutluluğun sırrını çözmüşlerdi, ama nasıl!! geçmişte yaşananlardan ders alarak.

Gelelim 2019 za mutlularmı insanlar;? hayır piskolojileri alt üst ruhları yorgun, doyumsuz, ve şizofreni hiç kimse mutlu değil, tabiki istisnalar var onlarda yolsuzluk yapıp çalan çırpan mevki makam sahibi ve eşraf takımı. Çok mutlular çünkü para var huzur var hep musluk sürekli akacağını zannediyorlar, Ama bilmiyorlarki her saltanatın bir yıkılışı vardır. İnsanların parasını emanetini sen al lüks villalar yap, bol bol harça harcayabildiğin kadar, ama ağlayanın malı gülene yar olmaz deyimini hatırlatırım. Mesele şu eskiden insanlar ihtiyaç toplumuydu yani ihtiyacından fazlasını istemezlerdi, ama şuan insanlar arzu toplumu, internet fenomeninin deyimiyle ''hart kapitalist'' bu toplum süreki ister bir telefonu varsa ikinciyi ister , doyumsuzdur ,ruhsuzdur, mulluluğun bir yetimin başını okşamaktan geçtiğini bilmezler vicdansızdır.

Demem o ki  hazinele kayıp edildiği yerde aranır, çocukluğumuzun o neşesinde, heycanında, anılarında...

Yorum Ekle