Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde düzenlenen "Demokratik Özerklikte Ekonomi" sempozyumu başladı. Sempozyumda konuşan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, "Türkiye'nin bütününde geri çağırma ilkesi, mahalle meclisleri, kamusal hizmetlerde demokratik özyönetim, köy komünleri, farklı dinsel-kültürel-etnik grupların eşitçe temsiliyeti, kongre örgütlenmesi, halk delegeliği sistemi, kadın meclisleri gibi kurumsallaşmalara giderek, ulus-devletin dıştalayıcı teknik temsil pratiklerini toplum lehine dönüştürmeyi amaçlıyoruz" dedi.Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) ve Kadın Destek Merkezi tarafından düzenlenen "Demokratik Özerklikte Ekonomi" sempozyumu başladı. DESOB Toplantı Salonu'nda düzenlenen sempozyuma DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, GÜNSİAD Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, ekonomistler, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda dinleyici katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, bölgenin ve belki de dünyanın en önemli sorunun Kürt sorunu olduğuna dikkat çekerek, "Zira coğrafi olarak - dört ulus-devletin topraklarına dağılmış bir habitatı paylaşan Kürtler, yaklaşık 40 milyonluk nüfusuyla dünyadaki en büyük devletsiz halk konumunda" dedi.'Çözüm projemiz, Demokratik Özerkliktir'Kürt sorununun çözümünde Demokratik Özerklik modelinin önemine dikkat çeken Tuğluk, "Bizim çözüm projemiz Demokratik Özerklik projesidir. Bu projeyi kamuoyuna doğru bir biçimde anlatmak, anlaşılır kılmak, boynumuzun borcudur. Demokratik Özerlikliğin anlatılması hususunda muazzam bir dezenformasyon, manipülasyon ve bilgi kirliliği söz konusu. Demokratik Özerlik projesi nedir ve belki de daha önemlisi Demokratik Özerklik ne değildir bunları anlatmamız lazım" dedi.'Demokratik Özerlik birlikte yaşama projesidir'Demokratik Özerklik projesinin ülkeyi bölme projesi olmadığını, aksine Kürt sorununu çözüme kavuşturacak ve birlikte yaşamayı esas alan bir proje olduğunu dile getiren Tuğluk, "Demokratik Özerklik istiyoruz, çünkü bu projenin Kürt sorununun çözümünü de içeren büyük bir toplumsal demokratik dönüşüm projesi olduğunu düşünüyoruz. Tek taraflı kimlik politikasının dayandığı temeller ve varabileceği sonuçları eleştirel analize tabi tutarak, bütün ezilen grupların varlığını güvenceye alacak demokratik bir çoğulluk kurmanın zorunlu olduğunu savunuyoruz. Demokratik Özerklik projesi halkları yeni türden bir hiyerarşiye boğan bencil bir model önerisi değildir.
Aksine katı merkeziyetçilik yerine yerelleşmenin demokrasi potansiyelini açığa çıkarmaya uğraşan, homojenite zoruna karşı farklı tüm etnik-kültürel-inançsal grupların demokratik bir biçimde bir arada yaşama fırsatını öne çıkaran, birlikte yaşama projesidir" şeklinde konuştu.'Ulus-devletin dıştalayıcı pratiklerini toplum lehine dönüştürmeyi amaçlıyoruz'Demokratik Özerklik projesinin bir radikal demokrasi projesi olduğunun altını çizen Tuğluk, konuşmasına şöyle devam etti: "Neoliberal paradigmanın ortaklaşa yönetme iddiaları, yönetişim gibi büyülü sözcüklerle ideolojik bağlamı, gizlenmiş bir biçimde dolaşıma sokulurken, bu manipülasyonun da maskesini düşürüp Türkiye'deki tüm halklar ve ezilenler için gerçek demokrasiyi hayata geçirmek istiyoruz. Türkiye'nin bütününde geri çağırma ilkesi, mahalle meclisleri, kamusal hizmetlerde demokratik özyönetim, köy komünleri, farklı dinsel-kültürel-etnik grupların eşitçe temsiliyeti, kongre örgütlenmesi, halk delegeliği sistemi, kadın meclisleri gibi kurumsallaşmalara giderek, ulus-devletin dıştalayıcı teknik temsil pratiklerini toplum lehine dönüştürmeyi amaçlıyoruz."'Demokrasi algısını, demokratikleştirmeye talibiz!'Sundukları projede demokrasiyi salt politik alana sıkıştırmadıklarını aktaran Tuğluk, "Ekonomiden kültüre, toplumsal cinsiyet ilişkilerinden insan-doğa ilişkilerine toplumsal gerçekliğin her türden görünümünün demokrasi programına dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Demokrasi algısını da demokratikleştirmeye talibiz" diye konuştu.'Kapitalist bencil ahlaka karşı, dayanışmacı ahlak'Kapitalist modernitenin talan ekonomisi temelinde işçi sınıfı-emekçiler üzerinde kurduğu muazzam sömürü baskısını, sermaye tekellerini, eşitsiz toplumsal mülkiyet ilişkilerini görmezden gelinemeyeceğini kaydeden Tuğluk, "Bunun için Demokratik Özerklikte ekonomi, kamusal hizmetlerde demokratik özyönetim, fabrika konseyleri, kolektif tarımsal üretim kooperatifleri ve tüketici birlikleri gibi kurumsallaşmaları da gündemine alarak tartışmaya açmalı, toplumu sermaye tekelleri ve piyasanın kıskacından kurtarmanın yollarını aramalıdır. Metodolojik bireyci kapitalist bencilik ahlakına karşı, dayanışmacı komünal ahlakı gündemine almalıdır" şeklinde konuştu.'Kürt sorunu ekonomizm hastalığından uzak durmalı'Toplumsal gerçekliği salt ekonomi kertesine sıkıştıran ve altyapı-üstyapı ikiliğini kaba bir biçimde yorumlayarak, her türden toplumsal probleme ilişkin tek belirleyici öğenin de ekonomi olduğuna yönelik bir indirgemeciliği ifade eden ekonomizmin de toplumsal muhalefete kaybettirdiğine dikkat çeken Tuğluk, "Kürt sorunu özelinde ekonomizm hastalığından uzak durmak zorunlu. Bu anlamda Kürt sorununda hem klasik sol yaklaşımla, hem de aydınlanmacı-modernist yaklaşımla da aramıza mesafe koyuyoruz. Nasıl ki klasik sol yaklaşım, sorunu kaba ve dar sınıfsal bir boyuta indirgeyip kolaycılığa kaçıyorsa, ulusal kalkınmacı-Kemalist yaklaşım da aydınlanma değerlerinin kaba bir okuması temelinde Kürt sorununu 'fabrikasızlık' retoriğine sıkıştırıyor" diye konuştu.Tuğluk'un konuşmasından sonra "Demokratik Özerklikte Ekonomi" sempozyumu Moderatörlüğünü Ersin Vedat Elgür'ün yaptığı ve Prof. Dr. Metin Özuğurlu ile Prof. Dr. Fuat Ercan'ın katıldığı panel ile devam ediyor.
Yarına kadar devam edecek olan sempozyumda "İktisat: Matematik versus Politika", "Kavramın yeniden üretimi: İktisat, Özerklik, Yönetim, Devlet", "Özerklik: Maliye Politikası değil, Yeni Bir Toplum İnşası" ve "Hayaletin Aynasında Emek: Ruh Çağırma ya da Yeniden" adlı 4 oturum ile devam edecek. Sempozyumun bazı katılımcıları ise şöyle: Prof. Dr. Metin Özuğurlu, Prof. Dr. Fuat Ercan, Prof. Dr. Mesut Yeğen, Dr. Mustafa Sönmez, Arzu Çerkezoğlu, Ömer Kamil Kartal, Dr. İbrahim Okçuoğlu.DİYARBAKIR (DİHA)