SON DAKİKA

Baycan Sempozyumda Xanî bildirisini sundu...

07 Ekim, 2011 13:45 Güncelleme: 07 Ekim, 2011 13:45 Baycan Sempozyumda Xanî bildirisini sundu...

 

EHMEDÊ XANÎ NEDEN MEM Û ZİN ESERİNİ YAZDI?- XANÎ'NİN DEVLET ANLAYIŞI NEDİR?

Cevdet Baycan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlüğünün Toplantı salonunda yapılan VII. Uluslar arası Van gölü Havzası sempozyumunda ünlü kürt düşünürü Ehmedê Xanî'nin Mem û Zin eserinin yazılış nedeni ve devlet anlayışını anlatan bildirisini sundu. Bildiri şöyle:

Bölgemizin yetiştirdiği ünlü Kürt Filozof Ehmedê  Xanî'nin ünlü eseri Mem û Zin'i  neden yazdı ve Xanî'de devlet anlayışı nedir?

Konuyu anlatmadan önce bildiriye katkı sunan üstadımız Xanîlog Şarafettin Eryılmaz ve bildiri hazırlamamda yardımlarını esirgemeyen Doğubayazıt'taki Xanî çalışma gurubu

arkadaşlarımı saygı ile selamlıyorum.


Umut ederimki ,ünlü Kürt filozofu Ehmedê Xanî Üniversitelerde doktora tezinin ötesinde okutulur.
.
Ehmedê Xanî bir beyitin de şöyle der.

Î-sa-l gihişte çilı- û çaran
Wi pêşrewê gunahikaran
Bu yıl kırk dörde ulaştı
O günahkâr öncüsü

Xanî Mem û Zin eserini tamamladığında kırk dört yaşında olduğunu kendisi bu beytinde belirtmektedir.
Kürt Ulusal destanı Mem û Zin yazılış nedenini  aynı eserinde    şöyle sıralar:

1- Bir çok ulusun kitapları vardır. Kürtlerinde kitapları yoktur dedirtmemek için. Xanî yazdığı şu dörtlüklede bu söylevini dile getirmektedir.

Da xelq-i nbejitin ku Ekrad
Be me'rifet in, be esl û binyad.
Enwa'ê milel xwedan kîbeb in
Kurmanc-i tenê di be hesê in

Ki eller demesin “Kürdler
Bilgisiz, asılsız ve temelsizdirler
Çeşitli milletler kitap sahibidirler
Yalnız Kürdler nasipsizdirler.”


2- Kürtlerin aşk ve mecazi aşktan anlamadıklarını dedirtmemek için. Xani bi beyitinde buna şöyle açıklıyor;

Hem ehlê nezer nebem ku”kurmanc

işgê nekirin ji xwe amanc

Hem kendileri ilim irfan sahibi olan kimseler

demesin ki”Kürtler aşkı amaç edinmemişler.

Xanî'ye göre aşk nedir derseniz Xanî için aşk doğruluktur, gerçekliktir, özgürlüktür, bağımsız şahsiyetliktir.

3- 1789 Fransız devriminden 94 yıl önce Xanî yurtseverlik ve ulusseverlik kavramlarını ortaya atarak mazlum ve boyunduruk altında olan halkların kurtuluşunun özgürlükçü, demokratik hukuk normlarına dayalı ulus-devlet anlayışında aramaları gerektiği için.

Bu üç kural Xani'nin ana dili kullanmasının nedenleri olarak kabul edilir.

Bu eserin yazılışında amaç o yüce üstadın amacı ve isteği gönül derdinin açıklamasıydı. O gönlündeki dertlerin açıklamasını bir öyküye ve bir efsaneye dönüştürüp, Memo ile Zin'in  aşkı çerçevesinde o dertleri göz önüne getirmek kamuoyuna duyurup bildirmek istiyordu. Hiç Kuşku yok ki o ölümsüz  üstadın” gönül derdinin açıklaması ”Kürt ulusunun geçmişinden, büyük ve görkemli,parlak ve  göz kamaştırıcı bir örneğini gözler önüne getirip sergileyecek olan bir ulusal destan yaratmaktı.

Hastalıklı olmuş o aşık ve sevgili

Bugün bir ihtisas sahibi hekim gibi

İlaç getireyim tedavi edeyim onları

Yeniden diriltip ayağa kaldırayım o arkasızları

Xanî o dönemlerde Kürt toplumunun boyunduruk altında hastalıklı ve sağlıksız düşüp yarı ölü duruma geldiğini bildirmek, kendinsin de böyle görkemli bir destan yaratmakla Kürt halkını tedavi etmek ve o arkasız, o kimsesiz halkı diriltip yeniden yaşama kavuşturmak, ulusal kimliğini, köklü ve tarih sahibi bir halk olduğunu geçmişte çok önemli olayların meydana geldiğini ona hatırlatmak istemiş.

Kürt halkının kendi kendine ,kendi kimliğine ,kendi diline inanç duymasını sağlamak için tavazu gösterip ”Mem û Zin”de bazı eksiklikler olsa bile Kürtçe olmasının yeterli olduğunu ve insanın kendi malıyla yetinmesi gerektiğini belirtmiş;öylece kitabı bir meyveye benzeterek şöyle demiştir;

Bu meyve sulu almasa bile

Kürtçedir,yeter bu kadarı bile

Değişik uluslardan olan şairler  o öyküler üzerine  kendi dilleriyle aşk kitapları yazmışlardır.Yusuf ile Zülayha, Leyla ile mecnun ,Ferhat ile Şirin gibi…Xanî'de kendi bölgesinde kendi halkının içinden kürt kızı ile delikanlısının aşkını konu yapmak istemiştir.

Yusf ile Züleyha, Leyla ile Mecnun,Ferhat ile Şirin öykülerinde hiçbir zaman bir toplum ve devlet  tanıtılıp tasvir edilmemiştir.Çünkü o öykülerin konusu başka ülkelerde meydana gelmiştir. Oysa Mem û Zin eserinde bir ulus-devlet tasviri yapılmıştır.

Ehmedê Xanî 1695 yılında tamamladığı bir aşk öyküsü görünümündeki Mem û Zin eseri aslında telmih sanatıyla Ulus-Devlet teması işlenmesi dâhiyane bir buluştur. Xanî'nin 300 yıl önce ortaya attığı Demokratik, özgürlükçü hukuk devlet yapısını günümüzde birçok ülke uygulamaktadır.
Xanî telmih sanatına başvurarak Mem û zin serüvenini "on”sayısal temele dayandırmıştır.
Xanî'nin on sayısına önem verişi tesadüfü değildir. Bu on sayısını açalım: Telmihli “on sayısı” tekniği Yüce Xanî'nin bilim ve din kimliğinin izahını ifade eder.

a)- İbrane halkına kurtuluş reçetesi olarak vaat edilen topraklara götürülmesi için Hz. Musa'ya gelen on emiri Xanî kendine şiar etmiştir.

b)- Mem û Zin eserinde Xanî kurgusunu sahnelediği ciziri-botanda kulağa, göze hitap ederek sahnede sergilediği(pratik bölümünde) aktör ve aktris sayısı ondur.
Tez destanın mekân ve zaman şeridinin göz önüne serildiğinde rol verdiği tüm ilgili birey sayısı ondur. Bunlar Zeydin Bey, Siti, Zin, Heyzebun, Tacettin, Mem, Arif, Çeko, Beko, Gurgin.Saray içi,ZeydinBey,Siti,Zin,Heyzebun,ve gurginkapı bekçisi beko'dur.Saray dışı mekanında tacettin,Arif,Çeko ve Mem'dir.

Halk ve demokrasi sıfatlı Mem'in özgürük  haykırşı şu beyitle dile getirilmekte.

Ez na çime hezreta çu mîran
Ez na bime bendeyê esîran
Ev mîr û wezîrîya mecazî
Ev şu'bede û xıyalebazî
Bilcımle betal û bê beqane
Bê agıbetin, hemî fenane
Mîrê ku mırın hebit, ne mîre
Mazuli hebit, ewî esire

Hiçbir beyin huzuruna gitmem ben
Ve esir olanlara kölelik etmem ben
Şu beylik ve vezirlik ki yüzeyseldir
Şu el oyunları ki hepsi düşseldir
Tümüyle boşturlar, değiller kalıcı,
Hepsi fanidir, yok onların sonucu
Bey değildir, ölümlü olan bir bey
Ve esirdir azledilebilen bir bey

Bilindiği halk ve demokrasi sıfatlı Mem Kötü adam Beko'un oyunu ile zindana atılır. Otorite sıfatlı Tacettin  Mem'in zindandan çıkışı beyden af talep eder. Bu af talebi Mem geri çevirir. Çünkü Mem birçok evrelerde geçmiş, olgunlaşmış ve halk olduğunun bilincine varmış. Atama yolu ile gelen başkasının boyunduruğu altında olan bir beyi esire benzetir ve onun affını kabul etmez. Bu şiir Mem'in hür bağımsız olduğu andaki ifadesidir. Aşk tekniğiyle hürleşen mem”Ben esirin esiri olmam!”çünkü beyler ve vezirler hükümdarların bir fermanıyla azledilirler. Oysaki ben şahlar şahı olan aşkın meyvesiyim. Şahlar şahını kim azledebilir. Hürleşmiş mem halkıyım ben” Ez gel'im gel'im gel!...

c)- İnsanoğlunun akıl etkisiyle yarattığı ses armonililerinin ismine Müzik diyoruz. Sese tiz ve pes özellikleri verip düzenliyoruz. Bu ses dizilişlerinde oluşan Müzik kompozisyonlarına “Makam diyoruz. Yüce Xanî 10 makamlı düşünce ifadelerini sanatlaştırıyor. İlham sanatıyla telmihlendi.
Bu makamlar Mem û Zin sıralamasıyla
Geveşt, Şehnaz, Neva, Uşşak, Eve, İraki, rast, rehavi, Zenguli, huseyni'dir d)-İnsanlar tüm canlılar gibi sesler vermektedir. Bu sesler söylem ve yazılım şeklindedir. Ses kelimelerin dizilişi “cümle” “şiirlerde” “mısralar kurulur. Kurtuluş destanındaki bütün mısralar 10 hecelidir. Beyitler ve şiirler aruz vezni ile yazılmıştır.
Fa i la tün failatün falün kalıbı kullanılmıştır. . Xanî bunun inceliklerini ancak Nizami, Cami ve Ömer Hayyam'ın çok iyi anladığına vurgu yapar.


Xanîn devlet anlayışına gelince Xanî platonun devlet anlayışından esinlenmiştir. Platon devlet anlayışını pratiğe indirgeyerek uygulamak istemiştir.Oys a Xani salt devlet anlayışını teoride tutmuştur.Zira İnsan zaman ve mekan boyutu Xan'nin devlet anlayışını uygulamasına elverişli değildir.Başka değişle Xan zamanında önce dünyaya gelmiştir.Fıırdewsi'nin eseri olan şahneme Pers toplumuna ışık tutarken Xanî sadece beklemeyle

yetinmiştir.

Xanî  diyor ki,Toplumu “çocuğa” Anayı ise” otorite, devlet ve iradeye” benzetirsek daha anlam kazanır. Ananın sağladığı ortamı “hür düzen” toplumun deyişiyle ”Hürriyetçi devlet” günümüzde ise başka bir deyişle “Demokratik irade” şeklinde algılayabiliriz.

Ak sütü göğsündeki iki ak tepesinde veren anne, yavrunun ağlamasını, mutsuzluğunu sükunet ve mutluluğa dönüştürür. Yani adaleti üretimiyle sağlamış olur. Bunun gibi insan yaşamın devranında hukuklu bir iradeye,otoriteye sahipse  sosyal adalet kurulur.O düzene saygı duyar ona” hukuk devleti” der.

Filozof Xanî'nin tasarımının yapı taşları    ikidir. İlki Hu kuklu bir otorite ikincisi olarak hürriyetçi ve demokratik bir devlet.

Süt veremeyen ana anlık yapabilir mi? Hukuk devleti olmasa toplumun bereketi zenginlikleri adaletle dağıtılabilir mi? Sosyal adaletçi olabilir mi? Özverili samimi duygulu doğal, şefkatlı bir canlı ana bünyesi ve ortamı olmazsa, bu söylenenler oluşur mu? Onun için dahi Xanî hukuku ve hürriyeti iki nazlı ceylanla simgelemiş. Bu simgeleri tasarımında yerli yerine bi

Lim ölçekli olarak koymadan evvel, bir çok şiirlerinde işlemiş durmuş.

Xanî” ulus devlet” tezini ve giderek “Demokratik devlete” dönüşen düzenlemesini sadece Kürtler için kurgulamadı. Kendi deyimi ile”bu model diğer toplumlara örnek olsun “dedi.

Ehmedê Xanî “Mem û zini” öyle bir biçimde yazmıştır ki, O'nda bir devlet tasviri gözler  önüne gelir ve tüm gücüyle, bütün kolları ve kuruluşlarıyla gerçek ve somut bir kılığa girer. Tasvir ettiği devlette yöneticiler vardır, vezirler vardır, yetkililer vardır,çalışanlar vardır,nöbetçiler vardır,muhafızlar vardır,kumandalar vardır,ordu vardır;o devletin başında,tacı ve tahtıyla,iktidarı ve heybetiyle bir bey oturup devletin çarkını döndürür.O devletin başkenti cızir'dir, cizri batan.

Xanî eserin 8 bölümünde o beyi ve devletini, öykücünün ağzında nasıl tasvir etmiştir.

“Dedi ki: Bir Padişah,geçmiş zamanda

Çıktı,üstün olarak hükümetinde

Çeşitli haklar boyun eğerdi O'na itiaatlıydı

Tahtı Cızirdeydi. O'nun bahtı da mutlu

Romlar,Arapları , Acemleri emrine almıştı.

Makamı yüceydi.O'nun  talihide  güçlü

Ve “Botan beyi” adıyla tanılmış ün salmıştı.

40 bölümde Bey'in avdan dönüşünü anlatırken, o dönüşü şöyle tasvir etmiştir.

“Bey geldi yanında bu kadar asker

Davullar, zurnalar, bağrışırlar ve mehter

Çalıyorlardı davulları ve sazları

Yükseliyordu çavuşların haykırış ve avazları

Kentlerden giriş ve çıkış zamanlarında, askerler ve mehterlerle,davul ve zurnalarla,saz ve haykırışlarla böyle tören kimler için yapılır? Kuşku yok ki,Devlet Başkanları için yapılır.Eskidende öyleydi.Şimdide öyledir.

51 bölümde Zin Bey'e  vasiyetini söylerken, ilkin,kendinsin öleceği zaman üzülmemesini Bey'den rica eder.Sonra şöyle der

“Memo benin olsun, merhamet senin

Gamlar benim olsun, saltanat senin

Şahım anlaşmazlığa düşme benimle

Yetinmiş bulunuyorum ben kendi payımla

Tıpkı Hüsrev gibi otur sen tahtına

Ve altın tacını eğ yüzünün üzerine

Zin sonrada Bey'den,bir yıla dek,ne kadar hükümet işlerinde  konuşursa ne kadar maaşlar dağıtılırsa,ne kadar huzuruna askerleri çağırırsa,ne kadar tutuluları salıverirse vs. hepsini kendinsin niyeti yapmasını   Ve kendisine hayır yapmasını rica eder.Zin'in bu vasiyetide,tam bir devletin ve onun hükümdarının tasviridir.

Sözlerime Xanî'nin eğitim ve bilime önem veren bir şiiri ile son vermek istiyorum

MÎRÊ MİCLİS
Mîrê meclis neketin mutrubê goya çi bikit
Xunçe xendan nebitin, bilbilê şeyda çi bikit
Bîneka husnê pûtan lazim e sahib nezerek
Kesê bîne ku nebit dîlberê zîba çi bikit
Bê kerem naçite tîpa edûwan merdê şecî
Tîxê ahêxte bê destê tuwana çi bikit
Talibê ilm û terbiyeta alimê dana çi bikit
Qelbê Xanî sedefa  gewherê irfan me'na çi bikit
Metinxwanek nebitin sahibê me'na çi bikit

MECLİSİN EMİRİ
Meclisin emiri gülmese, mutripler ne yapsın
Gülümseyen bir gonca yoksa Şeyda bülbülleri ne yapsın

Güzellerin heykeline nazar sahipleri gerek
Bakan hayranı yoksa dilber Ziba ne yapsın

Karşılıksız çıkmaz meydana yiğit savaşçı
Güçlü bir el sarılmayınca, kınındaki kılıç ne yapsın

Öğrencinin bilimde, erdemde gözü yoksa
Bilgenin dağarcığındaki bilgiler ne yapsın

Xanî'nin şiirleri birer incidir, uyarıdır

Ama Ülkede okuyucu yoksa şairler ne yapsın

Kaynak.  Xanilog Şarafettin Eryılmaz- M.Emin Bozarslan

Yorum Ekle