SON DAKİKA

Değişen bir şey yok!..

Doğubayazıt iki yıldan beri bir arpa boyu yol almamışa benzer... 09 Ocak, 2020 05:50 Güncelleme: 09 Ocak, 2020 05:50 Değişen bir şey yok!..

Değişen bir şey yok!..

Okuyuculardan gelen”Abi neden köşe yazısı yazmıyorsunuz?”istekler üzerine 2020 yılınının ilk köşe yazısını yazmaya karar verdim.

Doğubayazıt iki yıldan beri bir arpa boyu yol almamışa benzer...

Tabiri caiz ise aynı tas aynı hamam...

KENT GÖRÜNÜMÜ

İki yılda çarpık mimarlaşma alabildiğine filizleşmiş..

Cadde ve sokaklar Aksa’nın doğal gazçalışmaları sonucu adeta köstebek yuvasını dönüşmüş...

Trafik desen allak bullak...

Trafikte yeknesak bir düzen yok!

Hasılı kent görünümü mega köy gibi...

EĞİTİM

Eğitim yürekler acısı...

36 milyara mal olan Ahmed-i Hani Meslek Yüksek okulunda in,cin top oynuyor...

 Koskaca devasa okulda öğrenci arasan bulamasın topu topu 50 öğrenci ya var ya yok!...

Doğubayazıt 2000-3000 öğrenci bekleyip kentin ekonomisinin canlanmasına katkı sunması beklenirken korkunç bir hayal kırıklığına uğradı...

İnsanı va Sosyal bilimler fakültesini eski rektör İrfan Aslan Doğubayazıt’a armağan etmişti.

Bu fakültenin 11 bölümü var.

Ama bu bölümlerin hiç birinin açılması için Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde en ufak bir hareket yok!

Ancak İlgi çekmeyen 2 yıllık birimleri AİÇÜ yetkilileri açarak 3 yıla yakındır okula öğrenci tercih etmemelerine neden oluşturulmuştur.

Bu durumda her yıl öğrenci sayısı azalarak okul atıl durumuna girmiştir.

Ayrıca okulun fiziki yapısıda boş kalınması nedeniyle hasar görmektedir...

Bu gidişat Taşlıçay yüksek okulu gibi kapanma riski ile karşı karşıyadır!

Yazık,çok yazık!...

İlçe STK’ları,dernekleri ve halkın bu konuda duyarlık göstermesi gerekir.

Ne yapılmalı dır?

AİÇÜ üversitesinin artık Doğubayazıt’ı gün geçtikçe gözden çıkardığı görülmektedir.

O halde Doğubayazıt Yüksek Meslek okulu Iğdır üniversitesine bağlanmalı.

Bunun için STK,derneklerin,kanaat önderlerinin öncülüğünde bir imza kampanyası behamal başlatılmalı!

STK’ların Derneklerin kanaat önderlerinin Doğubayazıt’a karşı tarihi sorumlukları vardır.

AİÇÜ kendi isteğiyle Doğubayazıt Yüksek Meslek Okulunun Iğdır Üniversitesine  devrini istemez.

Bildiği gibi Doğubayazıt Yüksek Meslek okulu  Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine bağlı olarak kurulmuştu.

Bu Yüksek Meslek Okulunun Müdürüde atanmıştı.Yer aranıyordu.

O aşamada AİÇÜ üniversitesi kuruldu.

Van Yüzüncü yıl üniversitesi Doğubayazıt Yüksek Meslek okulunu AİÇÜ’ne devr etti.

Onun için Yapılacak bir imza kampanyası ile Doğubayazıt Yüksek Okulu Iğdır Üniversitesine Bağlanabilir. 

EKONOMİ

Yıllar önce Doğubayazıt ekonomisi kapalı bir ekonomiydi.

Ziraat vardı.Hayvancılık vardı.

Köylü güz aylarında  ziraat mahsülünü  hayvansal ürünlerini satar; ilçede  alılverişini yapardı.

İlçede ekonomik canlılık yaşanırdı.

Köylü Artan parasını “Kasager Tüccarlara”  emanet edilirdi.

İlkbaharda “Kasager Tüccarlardan” emanet paralarını köylüler alır;.Zirai tohumluklarını temin eder,küçükbaş ve büyükbaş satın alırdı.

Bu döngü her yıl sürerdi...

Gürbulak Sınır Mülki İdare Amiri Vali Yardımcısı Arif Uldudağın döneminde Sarısu Açık Pazarı İranla varılan mutabakat sonucu açıldı.

Sarısu Açık Pazar Yönetmeliğinin 7 kişi  tarafından hazırlanmasında O Zaman Kara Hudut  Sağlık Denetleme Merkezi İdare Amir olarak bende bulunmaktaydım

Bu yönetmenliğe göre Sarısu Açık Pazarın da takas sistemi işliyecek karşılıklı mal mubadelesi yapılacaktı.

Onun için bu Pazar halk tabanına yayıldı.Herkes bundan yararlandı..

Yılar sonra Sarısu Açık Pazarı bu niteliğini kaybederek şirketleşme evresine girince belli elit sınıf buradan yararlandı.Halk burada artık bir yarar sağlıyamadı.

Bu dönem sonrası İran’dan sınır Ticareti yoluyla akaryakıt ticareti başladı.

O dönemde Doğubayazıt ilçesi adeta petro-kent görünümdeydi.

Para akışı alabildiğine çoğalmıştı..işsizlik ortadan kalkmıştı.

Birden bire Petrol olayı kesildi.

Para kazanalar ilçe dışına yatırım yaptılar.Tabiri caiz ise Doğubayazıta bir çivi dahi çakmadırlar.

Oysa küçük ve orta boyda sanayi kurulabilinirdi.Öylecede işçi istihdamı doğabilirdi.Ama olmadı...

İşsizlik kentte alabildiğince artı...İlk önce masume yiyecek hırsızlığı başladı.

Evlere girenler buldukları gıda maddelerini alarak,bıraktığı notta: “kusura bakmayın acız.Para kazandığımız zaman gıda maddeleriniz iade edeceğiz”demesi işsizliğin boyutunu göstermektedir.

Bir ara yasal olan Bavul ticareti başladı.Ama kısa sürdü...

Kaymakan Nurullah Çakır döneminde Sınır Ticaretinde yeni bir dönem başladı.

Parası olan bir minübüs alarak, İran yolunu tuttu.Ekonomide yeniden canlılık oldu.İşsizlik kısmen giderildi.

Bu dönemde uzun sürmedi.

Günübirlik İran’a gidiş, gelişler oldu.

Bu günübirlik kent ekonomisine büyük katkısı oldu.Herkes Günübirlik sisteminde yararlandı.

Bu sistemde yurt çıkışı harcı 50’teleye çıkınca işlemez duruma geldi.

Tugaydan hafta sonlarında  izine çıkan askerler hatırı sayılır bir tarzda kent ekonomisine katkı sunuyordu.

Ancak buda uzun sürmedi.

Şu anda Doğubayazıt ekonomisinin düngüsünü yürüten memurlardır.Okulların açılmasıyla ilçeye gelen öğretmenler,bunların yanı sıra sivil ve polis memurları ilçe ekonomisine büyük katkıları bulunmaktadır.

ZİRAAT VE SANAYİ

Bir zamanlar “Zor OsmanPaşa Arkı” doğubayazıt ovasını sulamaktaydı.

O dönemde Doğubayazıt’ta yaşayan Karadenizliler Sebze ekim işleriyle uğraşırlardı.

Ağrı Dağı eteklerinde çeltik işi hayli revaçtaydı.

Yine Ağrı Dağı eteğindeki Türkmen köyünde yetiştirilen kavunlar meşhur Hasanpaşa kavununa beş çekerdi...

Buğday ve arpa ekiminde bu dönemde çok gelişmişti.

Bu uğraşıda “Zor Osman Paşa arkının” Aşağı Tutak köyünde batarak Van gölüne doğru akması ile son buldu.

Son on yıl içinde Yüksek Mühendis(aynı zamanda bir Xanilog olan)Şerfatetin Eryılmaz’ın fahri başkanlığını yaptığı Doğubayazıt Ovası ve Suluçam Ovası sulama platformu (DOS) kuruldu.

DOS’un amacı Murat  Barajının sularını Suluçam ovasına derecek suyu ile birleştirerek akıtmaktı.

Ancak Murat barajı projesi gövde  yapımı ihalesi aşamasında rafa kaldırıldı.(bu konuyu başka bir yazımda ele alacağım)

Öylece Dos çalışmaları amacına ulaşamadı.

Sanayi gerçekten yürekler acısı...

İlçede dişe dokunur gerek küçük ölçekli ve gerekse orta ölçekli sanayi yok.

Bunun nedenide burada para kazananların yatırımlarını ilçe dışına yapmalarında kaynaklanmaktadır.

TURİZM

İlçemiz tarihi ve turistlik  zenginlikleri olan bir yerdir.

İshakpaşa Sarayı,Beyazıt kalesi,meteor çukuru,buzmağarası,balıkgölü ile tam bir turizm cennetidir.

Ağrı dağı ile dağcılık turizmine biçilmiş bir kaftandır.

Filozof Ehmedê Xanî  türbesiyle inanç turizm yönünde büyük mesafeler alınmıştır.

Ancak ilçe turizmde yeteri kadar yararlanamıyor.

Ançıkcası bir türlü tarihi ve turistlik değerleri artıya çeviremiyoruz.

Tanıtım eksikliği var.Yeteri kadar tanıtım yapılamıyor...

Bir sürü konforlu lüks otellerimiz var.

Ancak turist kafileleri her ne hikmetse Doğubayazıt’ta konaklamıyorlar.Kars’ta gelip,Doğubayazıt’ta tarihi ve turistlik yerleri gezdikten sonra konaklamayı van’da yapıyorlar.

Bence bu düngü yazgı değildir.Lehimize çevirebiliriz.Yeterki istensin..

Ümüt edilirki,kadim kent olan Doğubayazıt tüm güçlükleri yenip,laik olduğu yere gelir!...






Yorum Ekle