Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin düzenlediği ve Onursal Başkanlığını Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma'nın yaptığı Günümüz Gençliğinin Zihin Problemleri Çalıştayı başladı.
27-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan çalıştayın ilk günü bugün yapılan açılış ile başladı. Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda yapılan açılış programına; Iğdır Valisi Enver Ünlü, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Rektör Yardımcısı Selahattin Çelebi ve Iğdır İl Müftüsü Mustafa Tekin katıldı. Yurt içi ve yurt dışından çalıştaya katılmak için Iğdır'a gelen çok sayıda akademisyen ve davetlinin yanı sıra Iğdır kamu kurum amirleri de salonda hazır bulundu.
Çalıştay, akademik dünyada büyük bir ilgiyle karşılandı
Saygı duruşu yapılması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda ilk söz alan, Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mirpenç Akşit oldu. Akşit, konuşmasında; Üniversitemizde gerçekleştirilecek bu çalıştay, akademik dünyada büyük bir ilgiyle karşılandı. Beklediğimizin çok üzerinde katılım gerçekleşti. Bu çalıştay kapsamında İslam Felsefesi Ana Bilim Dalının dünü, bugünü ve yarınından bahsedeceğiz. Çalıştayda sunulan tebliğlerden bir kitap da bastıracağız dedi. Akşit'in konuşmasının ardından Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren bir konuşma yaptı. Eren; İhtiyarlığa ömrün sonbaharı dersek, gençlik ömrün ilkbaharıdır. Bu dönemde gençleri bazı tehlikeler beklemektedir. Mesela; gayesizlik, hedonizm, tembellik bunların başında gelmektedir şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Şadi Eren'in konuşmasının ardından Proje Danışmanı ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Maraş söz aldı. Maraş konuşmasında; günümüz gençliğinin sorunları hakkında bilgiler vererek, buradaki amaçlarının gençleri ateizm, deizm gibi akımlardan korumak olduğunu söyledi.
Gençler bir toplumun geleceğinin teminatıdır
Prof. Dr. İbrahim Maraş'ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ise, bu çalıştayı gençlerin zihin problemlerini anlayarak İslam birliğine katkı sağlamak amacıyla düzenlediklerini ifade ederek, Pek çok perspektiften bakıldığında insan hayatının en önemli ve değerli döneminin 'gençlik dönemi' olduğu görülmektedir. Çünkü gençler bir toplumun geleceğinin teminatıdır. Bu yüzden bir toplum ya da ülkenin gelecek planlamasında gençlerin eğitimine vurgu yapılır. Aynı şekilde siyasetçiler de gençlere yönelik politikalara önem atfeder. Her şeyden öte Efendimizin (a.s.) bir yaşlının ameli ile gencin amelinin Allah katındaki değerini karşılaştırmak için ilkinin kandil, ikincisinin güneş mesabesinde olduğunu ifade etmesi, aslında gençlik döneminin ne derece önemli olduğu hakkında bizlere fikir vermektedir. Peki, bir insanın aynı ameli hayatının gençlik döneminde ifa ettiği vakit kat be kat fazla ecirle mükâfatlandırılmasının altında yatan sebepler bilmek gerekir diye vurguladı.
Gençlerin bu dönemde aradığı atmosfer resmiyet değil samimiyettir
Rektör Alma son bölümdeki konuşmasında ise şunlara değindi. Gençlerin aslında istedikleri atmosfer resmiyet değil, samimiyettir. Biraz daha açmam gerekirse; gençlere dönük hizmetlerde, evet yetkinlik gereklidir ama bu yetkinlikten anlamamız gerekenin o alanda diploma sahibi olmaktan öte, kalbini ve gönlünü bir gencin dünyasına açabilme becerisine sahip olmak diye düşünüyorum. Aksi halde bir diploma tek başına kâfi gelmemektedir. Gençlere resmiyet, bürokrasi, protokol uygulamaları itici gelmektedir. İhtiyaç duydukları ve aradıkları ise hasbîlik, samimiyet ve de en önemlisi birlikte vakit geçirmektir. Bu birliktelikten kasıt ise 'öğretim' yani bilgi aktarımı odaklı olan sınıflardaki formel ders işleyişinden öte, informel eğitime imkan sağlayan ders dışı etkinlik ve faaliyet ortamlarıdır. Gençlerle olan muhatabiyet, monolog ve 'al bu bilgiyi ezberle, sınavda soracağım' şeklinde değil, interaktif ve 'gel birlikte öğrenelim' anlayışına dayalı olmalıdır diye düşünüyorum. Zaten şu an dünyada eğitim öğretimin evrildiği yönde, bu anlayışı baz almakta ve geleceğe dönük eğitim öğretim politikaları pek çok Avrupa ülkesinde bu noktadan hareketle güncellenmektedir. Bu sözlerle, hem şahsımın hem de katılımcıların müstefid olacağı bu oturumların eğitim kurumlarımız, gençliğimiz, ülkemiz ve tüm dünya için hayırlı adımlara vesile olmasını niyaz ederek sizleri selamlıyorum. Tekrardan, Üniversitemize ve Iğdır'a hoş geldiniz.
Çalıştay üç gün sürecek
Iğdır üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma'nın konuşmasının ardından açılış paneline geçildi. Prof. Dr. Enver Uysal'ın Başkanlığında Prof. Dr. Hayrani Altıntaş, Prof. Dr. Ahmet Kamil Cihan, Prof. Dr. Mevlüt Uyanık ve Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya'nın katılımıyla gerçekleşen panel öncesi Iğdır Valisi Enver Ünlü ve panel sonrası da Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma tarafından konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edildi.
Açılış paneli sonrası verilen aranın ardından ilk oturumuyla başlayan çalıştay, üç gün sürecek. Çalıştayın son günü ise katılımcılar için Tebriz gezisi düzenlenecek ve dönüşte İshakpaşa Sarayı gezdirilecek.
